| Yada ömrünün geri kalanını yapsaydım ne olurdu diye endişe içinde geçireceksin. | Open Subtitles | أو أنك ستقضي بقية حياتك تتسائل ماذا سيكون لو أنك فقط حاولت |
| Hoş geldin Kraliçe Elizabeth. Burada iyi vakit geçireceksin. | Open Subtitles | أهلا بالملكه اليزابيث ستقضي أوقاتا طيبة معنا |
| Sırf ömrünün kalanını tekerlekli sandalyede geçirecek diye ölmek istediğine inanmak çok zor. | Open Subtitles | صعب تصديق أنها أرادت الموت فقط لأنها كانت ستقضي حياتها في كرسي متحرك |
| Sen de bundan sonraki üç ayını evraklar yüzünden kör olarak geçirirsin bir ikinci sınıf muhabereci on dolarlık kekik getirip içmiş diye. | Open Subtitles | و ستقضي الثلاث أشهر القادمة تتعب عينيك في الأعمال المكتبية لأن عامل إشارة من الدرجة الثانية اشترى و دخن لفافة من الأعشاب الجافة |
| O şeytan, ve bu işe devam edersen ölünce sonsuza kadar cehennemde kalacaksın. | Open Subtitles | إنه الشيطان و لو مضيت في هذا ستقضي حياتك بأكملها في الجحيم للأبد عندما تموت |
| Bowers'ları ara ve geceyi şehirde, bir arkadaşının evinde geçireceğini söyle. | Open Subtitles | أتصلي بالعائلة و أخبريهم بـأنكِ ستقضي الليلة عند صديقاً في المدينة. |
| Ne kadar o, orada geçirmek hayatının geri kalanı gelecek mi sizce? | Open Subtitles | لِكم من الوقت تظنى أنها ستقضي بالأسفل ؟ بقية حياتها الطبيعية ؟ |
| Bizimle yemek yiyip... ..geceyi burada geçireceksiniz. | Open Subtitles | فأنت ستكون ضيفنا على العشاء الليلة و ستقضي ليلتك هنا |
| Kimin haklı olduğunu göreceğiz. Bu kediler seni öldürecek. | Open Subtitles | هذه القطط ستقضي عليك بشعرها والبراغيث العالقة بها |
| Onu bulursak, bir mahkûma yardım ettiği için gelecek on yıl boyunca keşke ölseymişim diyecek. | Open Subtitles | إذا وجدناها على طوافة تساعد قاتل مدان علي الهروب. ستقضي السنوات العشرة القادمة تتمني أنها لم تفعل. |
| Ne olursa olsun yedi yılından geri kalan her günü jüri bile görmeden geçireceksin. | Open Subtitles | ستقضي كل ما تبقى لك من عقوبة 7 سنوات بدون أن ترى لجنة المحلفين |
| Kalan hayatını rahat bir hastanede geçireceksin çalılar, ağaçlar, hemşireler, ziyaretler. | Open Subtitles | ستقضي وقتك في الإستمتاع .. الغابات، الأشجار، الزيارات، الممرضات |
| Şelalenin arkasında bir mağara var, ve oraya vardığımızda, arkadaşlarınla harika bir gün geçireceksin. | Open Subtitles | خلف الشلال, هناك كهف وعندما نصل إلى هناك أنت ستقضي وقت رائع مع أصدقائك |
| Çünkü seni yakaladığım zaman hayatının geri kalanını hapiste geçireceksin. | Open Subtitles | لاني عندما أقبض عليك ستقضي بقية حياتك بالسجن |
| Bizimle Şükran Günü'nü geçirecek ama Noel'i onunkilerle geçirmek zorundayım. | Open Subtitles | ستقضي عيد الشكر معنا لكن سأضطر لقضاء الكريسماس مع عائلتها |
| Eğer seni bir daha buraya ayak basarken görürsem, Noel'i nezarette geçirirsin. Nezaret, nezaret... | Open Subtitles | لو وطأت قدماً بهذا المتجر مجدداً، ستقضي الكرسمس في السجن |
| Tahliye şansını batırdım, ve Oz'da 10 yıl daha kalacaksın ve bu benim yüzümden. | Open Subtitles | لقد أضعت عليك الفرص للخروج بإطلاق سراح مشروط ستقضي 10 سنوات أخرى في أو زد وكل ذلك بسببي |
| Ne, sen bana salonda saatler geçireceğini ter dökeceğini ve mızmızlanmayacağını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | ماذا, تريد أخباريّ أنك ستقضي ساعات في الصالة الرياضية تتدرب بقوة وتنسى الراحة؟ |
| İşbirliği yapmazsanız, hayatınızın geri kalanını hapishanede geçireceksiniz ama yaparsanız, size söz veriyorum, sizi bizzat kefil olacağım. | Open Subtitles | ستقضي بقية حايتك في السجن إن لم تتعاون لكن إن تعاونت، أعطيك كلمتي سأشهد شخصياً أمام القضاء لك |
| Şimdi değil Ama sevgili lider, bu karışım canavarı öldürecek. | Open Subtitles | ليس الآن - و لكن أيها القائد إنها الوصفة التي ستقضي على الوحش - |
| Bunu yaparsan hayatın boyunca pişman olacaksın. | Open Subtitles | لو فعلت ذلك ستقضي بقية حياتك تأمل أنك لم تفعل |
| Ve Lucy de cumartesi gecesi bir arkadaşında kalacak. | Open Subtitles | ستقضي (لوسي) ليلة السبت بمنزل أحد أصدقائي. |
| Oyuncun gelmezse, bütün günlerini onlarla evde geçirebilirsin. | Open Subtitles | .. إذا لم يحظر الضارب قريبا ً ستقضي مع عائلتك كل اليوم في البيت .. |
| Eğer yapmazsan, tetanoz iki haftada, kangren 5 günde işini bitirir. | Open Subtitles | وإذا لم تفعل سيموت بالكزاز خلال أسبوعين أو ستقضي عليه الغرغرينا في خمسة أيام |
| Burada ki en önemli şey şudur aşk, hayatını geçireceğin doğru kişiyi bulmaktır. | Open Subtitles | إنه أهم شي يوجد بالحب أن تجد الشخص المناسب الذي ستقضي معه بقية حياتك |
| Angie aradı, Nina'larda kalacakmış. | Open Subtitles | "لقد اتصلت "آنجي "وأخبرتني أنها ستقضي الليلة برفقة "نينا |