| Ama Atlayacak olursam peşimden mi atlayacaksın? | Open Subtitles | لكن ان قفزت، ستقفز خلفي بعد ان أخبرتني انك لا تستطيع السباحة؟ |
| O kadar laf döktün diye uçağa atlayıp dünyanın öbür tarafına gelip üstüne mi Atlayacak? | Open Subtitles | ستقفز على طائره وتطير عبر نصف العالم وتضاجعك دوافعي نقيه |
| Çocuklara bakan hanım... bana beş saniye daha bakmak zorunda kalırsa... camdan atlayacağını söyledi. | Open Subtitles | السيده التى تراقب الاطفال قالت انها ان اضطرت الى النظر الى 5 ثوان أخرى ستقفز من النافذة |
| Suya atlar ve onu çıkarırsınız değil mi? | Open Subtitles | بالطبع ستقفز ورائه لتخرجه من هناك |
| Ben atlamazsam, sen atlayacaksın; böyle devam edemeyiz. | Open Subtitles | فإذا لم أقفز هنا، ستقفز أنت إننا لا نستطيع أن نكمل حياتنا بهذا الشكل |
| Herhangi bir yaralanma olmadan , bu sefer daha da yükseğe zıplayacaksın . | Open Subtitles | . بدون إصابات , أنت ستقفز عاليا جدا هذه المرة |
| Giden trene atlayıp ölmemek için dua ediyorsun işte. | Open Subtitles | ستقفز على ذلك القطار السريع و حاول الا تقتل نفسك |
| Kendini köprüden falan atmaya kalkarsan ailende tek kişiyi sağ bırakmayacağımı bilerek yaparsın bunu. | Open Subtitles | ستقفز من على الجسر لأنك تعلم أنني سأقتل سلالتك بالكامل |
| Güzel bir kadın seni kaybetmek istemediğini söylüyor ama yine de çatıdan mı atlıyorsun? | Open Subtitles | امرأة جميلة تخبرك بأنها لا تريد فقدانك، وانت لا تزال ستقفز من السطح؟ |
| Dostum, saldırmak istiyorsan birazcık zıplamalısın! | Open Subtitles | صديقي، إذا كنت ستقفز يجب ان ترتد |
| Zaten hiçbir zaman atlamayacaktı. İlgi çekmekti niyeti. | Open Subtitles | أجل ، لم تكن ستقفز على أي حال تريد فقط لفت الإنتباه |
| Ne yapacaksın ? Atlayacak mısın? | Open Subtitles | مالذي ستقوم به هل ستقفز ؟ |
| Kitty üstüne Atlayacak sandım. | Open Subtitles | ظننت أن (كيتي) كانت ستقفز عليك هنا مباشرة. |
| - Dur bir dakika. Koca 10 yılı öylece Atlayacak mısın? | Open Subtitles | مهلا, هل ستقفز عقدا كاملا؟ |
| Çocuklara bakan hanım... bana beş saniye daha bakmak zorunda kalırsa... camdan atlayacağını söyledi. | Open Subtitles | السيده التى تراقب الاطفال قالت انها ان اضطرت الى النظر الى 5 ثوان أخرى ستقفز من النافذة |
| Annem yani üvey annem balkonda oturuyor ve atlayacağını söylüyor | Open Subtitles | دبليو أمّي، لكي أكون مضبوطاً، زوجة أبّي تجلس على الشرفة الآن وتقول بأنّها ستقفز |
| Kaybeden, oyundan sonra göle atlar. | Open Subtitles | الخاسرة ستقفز في البحيرة بعد اللعبة |
| Sorsalar ki "arkadaşın köprüden atlasa sen de atlar mısın?" diye. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}"عندما يقولون : " اذا قفز اصدقائك من على كوبرى ، هل ستقفز ؟ |
| Ya vurulacaksın ya da atlayacaksın. Ne yapardın? | Open Subtitles | اذا كنت ستقفز او سيطلق عليك النار ماذا ستختار ؟ |
| Sen mi zıplayacaksın? | Open Subtitles | اذا انت ستقفز ؟ |
| Sonra ringe atlayıp bileğini burkacaksın ve bileğin sarılacak. | Open Subtitles | ثم ستقفز داخل حلبة المُصارعه وستلوي ذراعك, وهذا سيؤدي لهذه الجبيرة |