| Ben de geçtim o yollardan. Ama yarın bir sürü insanla tanışacaksın. | Open Subtitles | لقد مررت بهذا، لكنك ستلتقين بالكثير غداً |
| Başını döndürecek, bacaklarını jöleye dönüştürecek birileriyle tanışacaksın. | Open Subtitles | ستلتقين بأحد يجعل رأسك تدور .. وساقيك تتلوى مثل حلوى الجيلي و |
| Çünkü yarın büyük gün yarın yeni babanla tanışacaksın. | Open Subtitles | لأنّ الغد يوم حافل ستلتقين بوالدكِ الجديد غداً |
| Zengin bir adamla tanışıp tüm hayatının değişeceğini sanıyorsun. | Open Subtitles | لأنكِ تظنين بأنكِ ستلتقين رجلا يملك مالا كثيرا و ستتغير حياتك كليا |
| California'dan eski dostlarla buluşacağını düşünüyor. | Open Subtitles | انه يفكر أنه ربما أنت ستلتقين ببعض الاصدقاء القدامى من كاليفورنيا |
| Ne zaman buluşuyorsun, belki ben de gelirim. | Open Subtitles | -متى ستلتقين بهم؟ -ربما ينبغي أن ألحق بكم |
| Durumu baya umutsuz ve eğer bitişikte yaşarsa, başka biriyle nasıl tanışacaksın? | Open Subtitles | وان عاش بقربك كيف ستلتقين بشخص اخر كيف ستذهبين للرقص؟ |
| Sen de ateşli bir kardeşlik üyesiyle tanışacaksın. | Open Subtitles | و انت ستلتقين بشاب مثير من أخوية الجامعة |
| - Bir gün hoş ve vefalı bir çocukla tanışacaksın. | Open Subtitles | في يومٍ ما ستلتقين بشابٍ ذكي و مُخلص |
| Evet, uzun boylu esmer bir yabancı ile tanışacaksın. | Open Subtitles | نعم, ستلتقين بغريب طويل و اسمر |
| Zaman içinde uygun bir çocukla tanışacaksın elbet. | Open Subtitles | فى الوقت المحدد، ستلتقين بالشاب اللائق |
| Genç aptal ve seksi bir erkekle tanışacaksın. | Open Subtitles | ستلتقين بشابٍ صغير, غبي, ومثير |
| Sen, genç bir milyonerle tanışacaksın. | Open Subtitles | ستلتقين بمليونير، شاب |
| Eninde sonunda, onunla tanışacaksın. | Open Subtitles | في النهاية, ستلتقين بها |
| Önümüzdeki ay buraya gelince onlarla tanışacaksın... ..tabii Louisette mide ağrısı çekmiyor olursa. | Open Subtitles | ستلتقين بهما عندما تأتين الشهر القادم بالطبع, مالم تعاني (لويسيت) مِن ألمٍ في المعدة. |
| Güven bana, birisiyle tanışacaksın. | Open Subtitles | ثقي بي, ستلتقين بشخص أخر |
| Çantamızı toplayıp seyahate çıkacağız belki başka bir aileyle tanışıp aynı oyunu oynayacağız, tamam mı? | Open Subtitles | سنحزم أغراضنا ونرحل، وربما ستلتقين بعائلة آخرى وتلعبين نفس الألعاب، إتفقنا؟ |
| Zengin bir adamla tanışıp... | Open Subtitles | لأنكِ تظنين بأنكِ ستلتقين رجلا |
| Evet, bugün biriyle buluşacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | حسناً, لا أعتفد بأنك ستلتقين مع أي أحد هذا اليوم |
| Evet Von Amsbergs ile buluşacağını duydum. | Open Subtitles | نعم,سمعت بأنك كنت ستلتقين بعائلة فون امسبورغ محاوله منك للوصل الى الكمال |
| Yemekte Aniket ile mi buluşuyorsun? ı | Open Subtitles | هل ستلتقين بـ" انكيت" على الغداء ؟ |