| bakacak mısın yoksa çıkma mı teklif edeceksin? | Open Subtitles | ما الأمر؟ هل ستنظر إليها أو تواعدها للخروج؟ |
| Evet, bir gün gözlerimin içine bakacak ve bana acımayacak. | Open Subtitles | نعم, حسنا, في يوم ما ستنظر لي في عيني مباشرة ولن تشعر بالأسف تجاهي هذا كل ما أريده |
| Güzel kadınlara bakacaksın ve onlara birden ona kadar puan vereceksin. | Open Subtitles | ستنظر إلى فتيات جميلات وتقيّم جمالهن في مقياس من 1 إلى 10 |
| Çocuklarının gözlerinin içine nasıl bakacaksın, onlara ne diyeceksin? | Open Subtitles | كيف ستنظر في أعين أولادك، ماذا ستقول لهم؟ |
| Hayır, zaten problem de o, çünkü onunla her konuştuğumda ve öyle görünüyor ki, kendimi aynaya bakar gibi hissediyorum. | Open Subtitles | لا, تلك هي المشكلة. سأكون جالسة هنا أتحدث إليها, و ستنظر بطريقة معينة... و سيبدو كأنني أنظر للمرآة. |
| Buraya beni ziyarete geldi ve davama bakacağını söyledi. | Open Subtitles | لقد جاءت لزيارتي هنا وقالت أنّها ستنظر في قضيّتي |
| Ve sonra, altı ay sonra geriye baktığında ne yaptığını bilmediğini farkedeceksin. | Open Subtitles | وبعد ستة أشهر ستنظر خلفك وستكتشف أنك لم تكن تعرف ما تفعل |
| Dünyamızın sonu gelmeden günler önce... insanlar geceleri gökyüzüne bakacak ve bir yıldızın... giderek daha parlaklaştığını ve yakınlaştığını görecekler. | Open Subtitles | لعدة أيام ... قبلنهايةأرضنا الناس ستنظر ... ... إلىالسماءويلاحظونالنجوم |
| Sana bakacak ve şöyle diyecek... "Adi herif, bunu bana sen yaptın." | Open Subtitles | ستنظر اليك وتقول "أنت أيها اللعين من فعل بى هذا" |
| Bunu yaparsak ömür boyu her gün onu zorlamışız, onu kullanmışız gibi bakacak bize ve haklı olacak. | Open Subtitles | لأننا لو فعلنا ذلك لها فإنها لبقية ـ ـ ـ حياتها ستنظر لنا على أننا أجبرناها , أننا إستخدمناها -و ستكون محقة |
| Tüm paran ve dalkavukların gittiği zaman, ve dünya senin gülünç müziğini unuttuğu zaman, bugünlere geri dönüp bakacak ve diyeceksin ki... | Open Subtitles | حينما يختفي كل مالك و أتباعك وحينما ينسى العالم موسيقتك السخيفة ستنظر الى هذه الأيام وستقول... |
| Bugün olduğu gibi gelip gözlerime bakacak ve onları nasıl yüzüstü bıraktığımı anlatacaksın. | Open Subtitles | ستنظر في عيني و ستخبرني كيف خذلتهم |
| Çocuklarının gözlerinin içine nasıl bakacaksın, onlara ne diyeceksin? | Open Subtitles | كيف ستنظر لأولادك في أعينهم ماذا ستقول لهم؟ |
| Rudy! Dinleyecek misin, pencereden dışarı mı bakacaksın? | Open Subtitles | رودي هل ستستمع أم ستنظر من النافذة؟ |
| Ve sana söz verdiğim gibi bu kez bana yerden bakacaksın. | Open Subtitles | (كما وعدتك سابقاً (أدمار ستنظر إلىّ وأنت ملقى أرضاً على ظهرك |
| En iyi ihtimalle, sana kız arkadaşı gözüyle bakar. | Open Subtitles | أفضل سيناريو ستنظر إليك كصديقة |
| Bankalar bile sana tekin olmayan bir yatırım aracı olarak bakar. | Open Subtitles | ستنظر إليك المصارف كاستثمار غير آمن |
| BKO'nun ne hâle geldiğine bakar ve ağlardı. | Open Subtitles | كانت ستنظر إلى حال المنظمة وتبكي. |
| Bana herkesin baktığı gibi gözlerinde nefretle bakacağını düşünüyorum da. | Open Subtitles | التفكير بأنّك ستنظر إليّ كما ينظر لي الآخرون بنظرة كراهية... |
| Bana herkesin baktığı gibi gözlerinde nefretle bakacağını düşünüyorum da. | Open Subtitles | التفكير بأنّك ستنظر إليّ كما ينظر لي الآخرون بنظرة كراهية... |
| Öğretmen ekrana baktığında bomboş bir metin düzenleyicisi görüyor. | TED | ستنظر المدرّسة إلى شاشتها، وسوف ترى محرر نص فارغ. |
| - Bundan daha büyük, David. - Eminim icabına bakarsın. | Open Subtitles | ـ إنه أكبر من ذلك، ديفيد ـ أنا متأكد أنك ستنظر لذلك |
| Katie neden o şeylere baksın ki? | Open Subtitles | لماذا كايت ستنظر لمثل هذة الأشياء |