| - Acil bir durum çıktı Stuart. - Bekleyeyim mi peki? | Open Subtitles | ستوارت " هذه حالة طارئة " حسناً , يتوجب علي الانتظار؟ |
| Gilbert Stuart Narragansett parçalarını koklarken ben yağlı boyayla resim yapıyordum. | Open Subtitles | كنت اقوم بالرسم الزيتي عندما كان جيلبرت ستوارت مازال يمزق رؤوس الشمع في ناراغانسيت |
| Tam da bu sahnede, psikiyatrist ve oyun araştırmacısı Dr. Stuart Brown, beyni oyun gibi hiçbir şeyin aydınlatamayacağını ve oyunun zıttının çalışmak değil, depresyon olduğunu söylemişti. | TED | من هذه المنصة بالذات،الفيزيائي والباحث في اللعب در.ستوارت براون قال أنه لايوجد شيء يضيء الدماغ كاللعب. وأن العمل ليس نقيض اللعب بل هي الكآبة. |
| Sonra Jeb Stuart'ın süvari sınıfına tayin edildiniz. | Open Subtitles | حتي شاربسبورغ بعدئذ في خيالة جيب ستوارت |
| Kendisine şiddetli tepkisinin nedeni sorulduğunda Bay Stewart şunları söyledi: | Open Subtitles | عندما سئل عن سبب إنفعاله العنيف قال ستوارت انه مل المراوغة |
| Stuart, bana yardım edebilir misin? | Open Subtitles | حسناً يا ستوارت هل بإمكانك مساعدتي |
| Ondan önce, ben Stuart ile Howard'a felç büyüsü yapıyorum. | Open Subtitles | لكن أولاً، أنا ألقي تعويذة الشلل -على "ستوارت" و "هاورد " |
| Ondan önce, ben Stuart ile Howard'a felç büyüsü yapıyorum. | Open Subtitles | لكن أولاً، أنا ألقي تعويذة الشلل -على "ستوارت" و "هاورد " |
| Stuart, seninle gurur duyuyorum dostum. Gurur. | Open Subtitles | أنا فخور بك للغاية ستوارت |
| Stuart Stein harika bir çalışan. | Open Subtitles | ستوارت ستين هو عامل رائع |
| Çok güzeldi, ama geliştirebiliriz. Mesela, Stuart. | Open Subtitles | كانت جيّدة ولكن يمكننا تحسينها مثلاً ، (ستوارت) |
| Yanlış anlama, Stuart, çünkü büyük bir deprem olursa ve biz molozların altında kaldıysak, bizi kurtarmaya gelecek olan köpekler senin burun vızıltın sayesinde bizi bulacaklar. | Open Subtitles | لاتهزآ من (ستوارت)، لو وقعت هزة أرضيّة قوية وطمرنا تحت التراب هذا الصفير سيرشد كلاب البحث إلينا |
| Selam Stuart, ne var ne yok? | Open Subtitles | مرحبا ستوارت, ما الذي يجري؟ |
| Şimdi de kim kendini Stuart'ın amcası sanıyor? | Open Subtitles | ! أنظروا من يظن نفسه أنه عم ستوارت |
| Skeeter, bu kez Stuart kesin geliyor. | Open Subtitles | (سكيتر)، (ستوارت) قادم بالتأكيد هذه المرة. |
| Stuart adında uzun ve çok yakışıklı bir adam seni soruyor. | Open Subtitles | هنالك رجل طويل ووسيم جداً خاصةً اسمه (ستوارت) قادم لكِ. |
| Hırsızımız bu: adı Stuart Rizzi. | Open Subtitles | (إذاً السارق أسمه (ستوارت ريزي لقد حبس جميع الموظفين بالقبو |
| Bay Hull, Stuart Zupko adındaki birini tanıyor musunuz? | Open Subtitles | سيد (هول)؟ هل تعرف رجلًا اسمه (ستوارت زيبكو)؟ |
| Bu alıntı, efsanevi Potter Stewart'ın pornografi konusundaki fikri. | TED | الإقتباس من الأسطورة بوتر ستوارت [ القاضي السابق بالمحكمة العليا الفيدرالية] في رأيٍ له حول البورنوغرافيا / الأفلام الإباحية |
| Jimmy Stewart versiyonunda en azından birikimleri ve kredileri kontrol eden dev bir tavşan vardı. | Open Subtitles | على الأقل كان في فيلم (جيمي ستوارت) أرنب عملاق يدير "المدخرات والقروض" |
| Ben Jimmy Stewart'ın torunuyum, avukatlarım sizi arayacaklardır. | Open Subtitles | أنا حفيدة (جيمي ستوارت)، وسيتصل بكما محاميّ |