- Devon ya da Stet olmalı. - Devon olmak zorunda. | Open Subtitles | ـ إنه إما ديفون أو ستيت ـ يجب أن يكون ديفون |
Stet'in davranışlarının ödüllendirilmesinin uygun olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أن هذا هو الوقت لمكافأة ستيت |
- Senin zamanın da doluyor ihtiyar. Evet, Stet. | Open Subtitles | أتعلم، إن ساعتك تدق أيضا أيها الرجل العجوز نعم، ستيت |
Benimle Sevgililer Gününde Empire State binasının tepesinde buluşmak istiyor. | Open Subtitles | تريد أن تقابلني على قمة الإمباير ستيت في عيد الحب |
Kilise ve Devlet tarafından bana verilen yetkiyle, size ünvan veriyorum. Powell Arazisi'nin Leydisi Rose. | Open Subtitles | وبالسلطة الممنوحة لي من الكنيسة والدولة أمنحكِ لقب السيدة روز من من باول ستيت |
Namibya'ya bayılıyorlar, Empire State Binası'ndan daha yüksek güzel kum tepelerinden dolayı. | TED | إنهم يحبون ناميبيا لكثبانها الرملية الجميلة، التي هي أطول بكثير من مبنى امباير ستيت. |
Stet'in kişisel dosyasından annesinin tutuklu fotoğrafını çaldığını itiraf etti. | Open Subtitles | واعترف بسرقة ملف ستيت الشخصي وعمم صورة اعتقال والدته |
Carvelle, Stet'in davranışıyla karşılaştırma bile yapılamaz. | Open Subtitles | كارفيل، هناك حقا لا مجال للمقارنة مع سلوك ستيت نفسه. |
4 hafta içinde okul tarihinin en önemli konserini vereceğiz ve Stet, Devon ve Carvelle'i kaybettik. | Open Subtitles | في غضون أربعة أسابيع سنقوم بأكبر حفل موسيقي في تاريخ المدرسة ونفقد ستيت وديفون وكارفيل |
Burada bekle Stet. | Open Subtitles | ـ ابق هنا، ستيت ـ دعونا ننتهي من |
Stet'i tur korosuna katmak hakkında ne düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | ما نفكر فيه جميعا حول وضع ستيت |
- Stet tur korosunda daha hızlı öğrenir. | Open Subtitles | ستيت سيتعلم أسرع في فرقة كورال التجوال |
Ayrıca, Stet ve Devon arasındaki rekabeti desteklediğimi belirtmek isterim. | Open Subtitles | وبالإضافة إلى ذلك، أود أن أقول أنه بغض النظر عن الطموح الشخصي أنا شجعت التنافس بين ستيت وديفون لذلك، جوستين، أنا أنوي التراجع |
Tamam, Stet ve Devon okulda kalacaklar. | Open Subtitles | حسنا، ستيت وديفون سيبقيان في المدرسة |
Stet ve Devon kalın oktav "Fa" vurabiliyor, ama deneme yapmayı kaldıramayız. | Open Subtitles | ستيت وديفون كلاهما أصاب المرتفع D ولكننا لا يمكننا تحمل التجربة |
Şimdi git. İlgili kişinin dikkatine, Stet Tate şimdiye kadar tanıdığım en iyi öğrencim. | Open Subtitles | الآن اذهب ستيت: "لمن يهمه الأمر، ستيت تيت ـ ـ ـ |
Düştü... Mediobanca 700, Centrale 600, Stet 4.600. evet. | Open Subtitles | نعم، الاسعار انخفضت، (ميدوبانكا) بـ700 سهم (سنتيرال) بـ600، وسهم (ستيت) بـ4600 |
- Selam Stet. - Selam Curly. | Open Subtitles | ـ هاي ستيت ـ هاي كيرلي |
Empire State binasında buluşacaklardır, ama kadına bir taksi çarpar. | Open Subtitles | كان مفترضا أن يتقابلا على الامباير ستيت. ولكن سيارة صدمتها |
Devlet Çiftliği'nde sigortacılık yapıyor. | Open Subtitles | إنها عميلة في شركة تأمين اسمها "ستيت فارم |
Uçuş oyunları yok,Empire State Binası'nı teğet geçmek gibi. | Open Subtitles | لا تقم بالألعاب البهلوانية الآن مثل اللعب حول مبنى الإمباير ستيت |
Bu adamın rap'teki karışıklıkları sokak ve D-Boy sözleri açısından Tupac'la eşit düzeyde. | Open Subtitles | هذا الشخص يتعصب للراپ على قدر المساوة مع توباك و إلى حد قصائد ستيت و دي بوي |
Ben çocukken Empire State Building'e Entire State Building derdim. | Open Subtitles | هل تعلمين عندما كنت صبيا كنت اسميها انتاير ستيت بلدنق |
Agrestic'te satış, Valley State'de satış Warner Center'da satış? | Open Subtitles | البيع في أغريستك البيع في فالي ستيت والبيع في موقف السيارات لمركز وارنر؟ |