| Kulağıma gelenlere göre arayışın seni Stillwater Pensilvanya'ya götürebilirmiş. | Open Subtitles | سمعت أن أبحاثك الخاصة بك تؤدي إلى ستيلووتر بنسلفانيا |
| Onun bir arkadaşı, May Stillwater adında bir kadın kayıp kızını arıyordu. | Open Subtitles | "الى بعض اصدقائه؟ امرأة اسمها ربما "ستيلووتر كانوا يبحثون عن ابنتها المفقودة |
| Bir kaç serseriyi yakalamış, Stillwater Cezaevine götürüyordu. | Open Subtitles | إنه يأخذ حفنة من الصعاليك "إلى سجن "ستيلووتر |
| Stillwater İthalat, siber güvenlik operasyon merkezi için bir paravan. | Open Subtitles | (ستيلووتر) للاستيراد هي غطاء لمركز عمليات الأمن الالكترونيّ الخاص بهم. |
| Yalnız başına Stillwater'da kalman çok saçma. | Open Subtitles | ومن غير المعقول، عام ستيلووتر لوحدك. |
| Stillwater'ı serbest bırakırsak başladığımız yere geliriz ve kasaba hâlâ tehlikede olur. | Open Subtitles | إن أطلقنا سراح (ستيلووتر) سنعود إلى نقطة البداية -وستظل البلدة في خطر |
| Stillwater, BRİTANYA KOLOMBİYASI | Open Subtitles | ستيلووتر - كولومبيا البريطانية |
| Stillwater'da bir kamyon durağında. | Open Subtitles | - "في شاحنة متوقّفة في "ستيلووتر - |
| 21. kat, Stillwater İthalat'a ait. | Open Subtitles | الطابق الـ21 مُسجّل لـ"واردات (ستيلووتر)". |
| Fakat Stillwater İthalat'ın aktif bir işi görünmüyor. | Open Subtitles | إلاّ أنّه يبدو أنّ "واردات (ستيلووتر)" ليس لديها أيّ نشاطٍ تجاريّ مُستمر. |
| Tavernada kart oynadığınız adamlar vardı ya... - ...hepsi de Stillwater çetesindendi. | Open Subtitles | الفِتية الذين شاجرتموهم في الحانة جميعًا أعضاء بعصابة (ستيلووتر) |
| Jeb Stillwater ve arkadaşları son üç ay boyunca kasabayı yağmalıyorlardı. | Open Subtitles | (جيب ستيلووتر) وأصدقاؤه يغيرون على هذه البلدة منذ 3 أشهر |
| Stillwater çetesi bu kasabada terör estiriyor. - Bu konuda bir şey yapma gayesindeyim. | Open Subtitles | عصابة (ستيلووتر) تروّع هذه البلدة، وأهدف لفعل شيء حيال ذلك |
| Stillwater çetesi için yardıma ihtiyacınız olabilir dedim. | Open Subtitles | وعيتُ حاجتك لمساعدة إضافيّة حيال عصابة (ستيلووتر) |
| - Stillwater çetesi aylardır bu kasabada terör estiriyor. | Open Subtitles | عصابة (ستيلووتر) تعيث قتلًا في البلدة منذ أشهر |
| Eğer Billy Conlon'ı vurup Stillwater ekibini vuran adamlarsa şayet... | Open Subtitles | إن كانوا نفس الأصدقاء الذين أردوا (بل كونلون) واعتدوا على رجال (ستيلووتر) |
| Stillwater çetesi arı kovanı gibidir ve arkadaşların sürekli dürtüp duruyorlar. | Open Subtitles | إن عصابة (ستيلووتر) عشّ دبابير وأصدقاؤك لا ينفكّون يوخزونه |
| Jeb Stillwater ve çetesini görmezden gelemediğin gibi ben de bu çocuğu ve annesini görmezden gelemem. | Open Subtitles | كما عجزت عن التغاضي عن (جيب ستيلووتر) وعصابته فلا يمكنني التخلّي عن الصبيّ وأمه |
| Bay Stillwater gibi suçlu serserilerin gelip böyle kasabaları yağmalaması nadir rastlanan bir durum değildir. | Open Subtitles | ليس استثنائيًا على قوات إجرامية كعصابة سيد (ستيلووتر) نهب وسلب القرى -التي لا يجدونها متعاونة معهم |
| Delirdin mi sen? Unutmayın, buraya Stillwater'ı tutuklamaya geldik, öldürmeye değil. | Open Subtitles | تذكر أننا هنا لنقبض على (ستيلووتر)، لا لنقتله |