| Biraz yumurta, domuz pastırması, sosis, gözleme ve artıklarla domuz pirzolası yapıyorum. | Open Subtitles | أطبخ بعض البيض لحم الخنزير، سجق الفطائر، وبعض من قطع لحمِ خنزير المتبقية |
| Lanet sosis.Lanet şarap. Sıkıcı bir şehirde lanet aile. | Open Subtitles | سجق ملعون , نبيذ ملعون و عائلة ملعونة في مدينة مُملة. |
| Çim biçme makinesi ile yolculuk yapan, ihtiyar bir bunak ile oturup, sopa ucunda pişmiş sosis yemekten daha cazip geliyor. | Open Subtitles | أحسن من تناول سجق على سيخ مع رجل عجوز يسافر فى قاطعة عشب |
| Kendi kendine pişen sosisli ile ilgili bomba bir fikrim var. | Open Subtitles | لقد توصلت إلي تلك الفكرة الرائعة عن نقانق سجق تطبخ تلقائياً |
| Yumurtalarımız, sucuk, jambon, dereotu ve turşumuz hazır. | Open Subtitles | لدينا بيض , سجق , لحم الخنزير , و مخللات ماذا يكون هذا ؟ توست |
| Ona şöyle büyük bir kosher sosisi ikram etmek isterdim. | Open Subtitles | أود أن أقـدم لهـا البعض من سجق كوشير الجدي |
| Jambon, sosis, peynir. Ne isterseniz var. | Open Subtitles | سجق ، لحم الخنزير ، والجبن ، كل ما تريدان. |
| Evde sosis bitti diye vejetaryen olmadım ben. | Open Subtitles | لم أقرر ذلك ارتجاليا لأننا استنفذنا ما عندنا من سجق |
| Üstünde pepperoni, sosis, kiyma, jambon ve zeytinli pastirma olan nefis bir pizza. | Open Subtitles | ببروني, سجق, لحم مفروم,خنزير زيتون وكلها في فطيرة لذيذة |
| O zaman bu sene çorbanıza birkaç ufak sosis eklemişsiniz. Çok da önemliydi. | Open Subtitles | حصلت على سجق في حسائك هذه السنة، بي إف دي |
| Geçen gece bir Ay kardeşi, bir sosis yüzünden bir Taş Kargası'nı bıçakladı. | Open Subtitles | ليلة أمس، قتل فرد منهم آخر بسبب قطعة سجق |
| Küçük domuzcuk gezmeye gitti ti, ti, ti, sosis oldu geri geldi di, di, di. | Open Subtitles | هذا الخنزير الصغير قطع كل هذه المسافة إلى البيت مثل سجق كبير سمين |
| Bence bir sosisli sandviç, uyku gibi karmaşık ve zahmetli bir davranış için yetersiz bir getiri. | TED | وقد أقول بأن شطيرة سجق هو مردود هزيل لسلوك في غاية التعقيد والتطلب كالنوم. |
| Dördüncü muayene odasındaki adam... ..19 dakikada 40 sosisli sandviç yemiş. | Open Subtitles | يوجد شخص في غرفة معاينة رقم 4 قام بابتلاع 50 سجق خلال 19 دقيقة |
| Parkta sosisli alırken bir bakmışsın boyut kapısının diğer tarafında yaratıklarla dövüşüyorsun. | Open Subtitles | في لحظة واحدة، تشتري شطيرة سجق ساخنة في المُتنزّه، الأمر التالي أنّك تُقاتل السحالي على الجانب الآخر من صدع بُعدي. |
| Yine de dünkü öğle yemeğine neden sigara,sucuk,margarin ve tatlandırıcı getirdiğini anlayamadım. | Open Subtitles | ومع هذا لا يمكنني أن أفهم لماذا في غداء الأمس أحضرت سجق وسجائر سمنة صناعية وحلوى |
| Tadı damakta kalan bir omlet yapmak istiyorsan dana sosisi ve siyah mantar dene. | Open Subtitles | إن أردت تقديم وجبة أومليت عظيمة، جرّبي سجق العجل ومشروم "موريل". |
| cok boktan bir sey isteyecegimin farkindayim ama salam dilimi gibi olmasi gerek. | Open Subtitles | أعلم أن هذا طلب صعب، لكن عليك قطعها كشريحة سجق |
| Selam, Julie. Sana soya sosu getirmiştim. | Open Subtitles | ..مرحبا، جولي لقد أحضرت لك سجق بفول الصويا |
| Sizi uyandırdığım için üzgünüm. Ben zor durumdaki bir sosisim. | Open Subtitles | ، سيدي، متأسف لإيقاظك انا سجق مثلك، في كرب |
| Yabandomuzu pudingi, marmelatlı yabandomuzu keki... | Open Subtitles | سجق خنزير ، مشوي ، كيكه الخنزير بالمربة |
| İşte sosisler ekmek.. ve votka da getirdim | Open Subtitles | هنا سجق خبز ألا زال لديك هذه الفودكا |
| İtalyan soslu, lahanalı, Parmesan peynirli bir pappardelleydi. | TED | كانت بارباديل مع سجق إيطالي، والكرنب الأجعد وجبنة بارميجيانو. |
| Kemeri de vardı. Vivien Teyzeniz onu, ortasından sıkılmış bir sosise benzetti. | Open Subtitles | قالت عنها العمة فيفيان انها تبدو كقطعة سجق سمينة مربوطة من الوسط |