| Sanırım daha kayıtlarını yenilememişler. | Open Subtitles | أعتقد بأنهم لم يقوموا بتحديث سجلاتهم حتى الآن |
| Mali kayıtlarını inceletebilirim. | Open Subtitles | يمكنني ان أجلب سجلاتهم المالية بمذكرة قضائية |
| Şartları zorlayıp, kayıtlarını temizledin. | Open Subtitles | لذا مارست بعضا من نفوذك، وجعلت سجلاتهم نظيفة، |
| Dökümanlarını kaybetseler dahi isimlerinden arama yapılarak kayıtlarına ulaşılabiliyor. | TED | وإذا فقدوا كتيباتهم، فيمكن سحب سجلاتهم بمجرد البحث بواسطة أسمائهم. |
| Sloane'a Cape Town bürosuna ulaşıp kayıtlarına bakmamızı ve Calder'ı bulmamızı önereceğim. | Open Subtitles | أنا سأقترح على سلون أن نذهب الى هناك ونستولى على سجلاتهم ونجد كولدر |
| Sicillerine bakılırsa sadece kargaşa ve kaosa yol açarlar. | Open Subtitles | من سجلاتهم يساهمون في الضرر والفوضى |
| Ve defterlerinden silininceye dek bonoların değerlerini düşürmüyorlar. | Open Subtitles | ولا يقوموا بازالة قيمتها الا حينما يمحونها من سجلاتهم |
| Çalışanları güçlerine ve zayıflıklarına göre değerlendiririm, kayıtlarını incelerim. | Open Subtitles | أنا أٌقيم الموظفين نقاط ضعف والقوة لديهم تحليل سجلاتهم |
| Mark'ın çalıştığı vakitteki telefon kayıtlarını incele Peter adında arayan biri var mı ona bak. | Open Subtitles | حسنا,تفقدي سجلاتهم الهاتفية في أيام عمل مارك بحثا عن إتصالات من شخص إسمه بيتر |
| Onların kayıtlarını kullanarak o çöp alanına tam olarak kaç tane varilin gömüldüğünü öğrendik. | Open Subtitles | بإستعمال سجلاتهم إستطعنا أن نعرف بالضبط كم برميل مخلفات ألقي في ذلك المكان |
| Firmayı takip et ve personel kayıtlarını incele. | Open Subtitles | تابع الأمر مع الشركات الخاصة و دققوا في سجلاتهم الشخصية |
| Polis koruması karşılığı kayıtlarını paylaşmalarına dair anlaşma yaptık. | Open Subtitles | لقد توصلنا الى أتفاق بحيث يمكنهم مشاركة سجلاتهم في مقابل حماية الشرطة |
| Tüm Kuzeyli üstatların ejderhacamından bahsedilmiş mi diye kayıtlarını taramasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد كل مايستر الشمالية لفك سجلاتهم لأي ذكر دراغونغلاس. |
| Onların kayıtlarını ve ziyaret ettikleri dünyaları biliyoruz, ve P2X-338 bunlardan biri değildi. | Open Subtitles | رأينا سجلاتهم والكواكب التي زاروها، وبي 2 إكس -338 ما كان أحدهم. |
| Hawkes cam kemik hastalığında uzmanlaşmış üç doktordan mahkeme emriyle hasta kayıtlarını aldı. | Open Subtitles | هاوكس " وجد ثلاثة متخصصين " في مجال القصور العظمي وإستدعي سجلاتهم |
| Ev yapımı "Telefon kayıtlarına Bakın" pakedinle mi? | Open Subtitles | كأن تصنع بنفسك تحقيقا في سجلاتهم الهاتفية |
| Böyle davranırsan mali kayıtlarına hayatta bakamayız. | Open Subtitles | لن نتمكن من ان نلقي نظرة على سجلاتهم المالية ان كنت تتصرف بهذا السلوك |
| Ve kendi kayıtlarına göre maliyeti buna yakın bile değil. | Open Subtitles | و هو لا يكلّفهم أيّ شيء من هذا القبيل، وفق سجلاتهم هم. |
| Yüzleri kapalı, Mısır hükümeti de kayıtlarına erişim konusunda pek işbirliği yapmıyor. | Open Subtitles | وجوههم مغطاة و الحكومة المصرية أصبحوا أقل من متعاونين في الدخول الى سجلاتهم |
| O iki adam... Sicillerine hiçbir şey işlenmeyecek mi? | Open Subtitles | أولئك الرجلان... فعلوا أي شي على الإطلاق ظهر في سجلاتهم ؟ |
| Ve defterlerinden silininceye dek bonoların değerlerini düşürmüyorlar. | Open Subtitles | ولن يقللوا من قيمتهم حتى يزيلوها من سجلاتهم, |
| Katili tespit etmek için suç geçmişlerini araştırmak spesifik bir suç için çok, ama çok kapsamlı bir yaklaşım gibi görünüyor. | Open Subtitles | ابحثي في سجلاتهم الاجراميه لدلائل عن هويه القاتل يبدو انه نظره واسعه جدا |