| Bu şehir duvarla çevrilmiş olabilir ama bir hapishane olmak zorunda değil. | Open Subtitles | ربما هذه المدينة محاطة بجدار ولكنها لا يجب أن يكون سجنًا. |
| Ve en kötüsü de kendi adamlarının gardiyan olduğu bir hapishane yapmak. | Open Subtitles | وأسوأ مافي الأمر يريد أن ينشيء سجنًا خاصًا به ويضع حراسه الخاصين لحمايته |
| Ama dürüst olmak gerekirse bir süreden sonra hapishane gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | إلا أنه صدقًا، بعد فترة يصير سجنًا في نفسه. |
| hapishaneye gönderilmeden önce benimle birlikte kutlayacağınıza çok sevindim. | Open Subtitles | إنّي سعيد جدًا لقدومكم للاحتفال معي قلبما أُزج سجنًا |
| Ömür boyu hapis ama cezası düşürülmüş. | Open Subtitles | أصبحت العقوبة سجنًا مدى الحياة، ولكنه نجا |
| Beni ve babanı hayatımız boyunca hapse gönderebilecek her şeyi orada içeriyordu. | Open Subtitles | كان عليه كلّ شيء يزج بي وبوالدكِ سجنًا لبقيّة عمرنا. |
| Benim ülkemde buraya hapishane bile denmez. | Open Subtitles | في بلدي هذا ليس سجنًا |
| Bir saray bir hapishane de olabilir. | Open Subtitles | القصر قد يكون سجنًا أيضا. |
| Hayır, burası bir hapishane değil. | Open Subtitles | لا، هذا ليس سجنًا |
| Bu hapishane masumlar için değil. | Open Subtitles | هذا ليس سجنًا للأناس البريئين |
| Orası hapishane değil. Rüya evi. İsmi bu. | Open Subtitles | لم يكن سجنًا كان منزل الأحلام |
| Nihayet. Bir hapishane bulduk. | Open Subtitles | "أخيرًا وجدنا سجنًا" |
| Nihayet. Bir hapishane bulduk. | Open Subtitles | "أخيرًا وجدنا سجنًا" |
| Bu yüzden insanları süper güvenlikli hapishaneye atarlar. | Open Subtitles | وأظنهم يوردون الخونة سجنًا ذا حراسة مشدَّدة. |
| Bu yüzden insanları süper güvenlikli hapishaneye atarlar. | Open Subtitles | وأظنهم يوردون الخونة سجنًا ذا حراسة مشدَّدة. |
| Onları birlikte yakalayıp ait odukları hapishaneye atacağız. | Open Subtitles | سنقود مجموعات، وسنجد هذين الغريبين معًا. وسنزُجّ بهما سجنًا حيث ينتميان! |
| Hepsi ortadan yok olmaları gerektiğini yoksa uyuşturucu tacirliğinden uzun süre hapis yatacaklarını biliyorlar. | Open Subtitles | أو سيتوقّعون سجنًا طويل المدة لتجارة المخدّرات |
| Bu bir hapis değildi Curtis. | Open Subtitles | ذلك لم يكُن سجنًا يا (كورتس). |
| Uzun bir süre için hapse gidiyor ve bir daha kimseye zarar veremeyecek. | Open Subtitles | سيزج سجنًا لزمنٍ طويل، ولن يتمكّن من إيذاء أحدٍ مجدددًا. |
| Eğer seni durdurmasaydım kaç hesap için hapse gideceğini düşün. | Open Subtitles | فكّر كم سنة كنت ستُزج سجنًا لو لم أوقفك. |
| Sonra da bunu nereden öğrendiğini bilmek isteyecek. Bahanene inanmayacak ve bir anda süper güvenlikli hapishanedesin. | Open Subtitles | ثم سترغب هي بمعرفة كيف تبيَّنتَ، لن تصدق عذرك وتُورَد سجنًا مشددًا. |