| Ordan paramı çektim ve bir bankaya koydum, orda büyümeye devam ediyor. | Open Subtitles | سحبت آلافي من هنالك و وضعتها في بنك حيث لا زالت تتنامى |
| Benim buradan anladığım kadarıyla, tetiği ben çektim, ama silahı dolduran sendin. | Open Subtitles | وعندما رأيت كل هذا سحبت الزناد ولكن أنت من قام بوضع الرصاص |
| Bu görüntüleri kazanın gerçekleştiği yerin yakınındaki bir trafik kamerasından aldım. | Open Subtitles | لقد سحبت شريط التصوير من كاميرا المرور القريبة من حادثة شاحنتك.. |
| Oraya koştum, nehre atladım ve sonra da kızı çıkardım. | Open Subtitles | لقد نزلت مُسرعاً و قفزت إلى الجدول و سحبت الفتاة |
| Tatlım, yine alttan mı çektin? | Open Subtitles | عزيزتي ، هل سحبت علبة من الأسفل مرة اخرى؟ |
| Komisyon hesabı izin belgesinde üç farklı kişinin parmak izini buldum. | Open Subtitles | لقد سحبت بصمات 3 أشخاص من على بطاقة توقيع الحساب الوسيط. |
| Eğer iğneyi bu şekilde çekersen, sonuç daha güzel olur. | Open Subtitles | إن سحبت بهذا الاتجاه، عزيزتي، ستجدين أن الغرزة أكثر أناقة. |
| Elimi bir geri çektim ki eldivenimin içinden geçmiş uzun, siyah denizkestanesi dikenleriyle dolu, yani elimin içinden geçmişler. | TED | سحبت يدي إلى الوراء، كانت أشواك القنفذ الطويلة السوداء قد اخترقت قفازاي، وبالتالي انغرست في يدي. |
| Paramı çektim, benim çocukların parasını ödedim ve kapattım. | Open Subtitles | سحبت أموالي ، ودفعت لموظّفيّ وأنا مقفلة الآن |
| Geçen sefer kibrit çektim, değil mi? | Open Subtitles | إسمع,لقد سحبت عودا المرة الماضية أليس كذلك ؟ |
| Pekala, polis veribankasından tutuklama raporlarını aldım, sadece...şeyini yap. | Open Subtitles | حسناً .. لقد سحبت مذكرة الإعتقال من قاعدة بيانات الشرطة .. لذا إفعل شيئاً |
| Ve tekrar bileğimi çekiştirmeye başladı, sonra ben topu aldım, "Koş oğlum, yakala" dedim. | Open Subtitles | حقيقه ان اقراء المجله و وانا و بدأيجذب كاحلى مره اخرى ولذلك سحبت الكره |
| Gerçekten yardım etmek istedim ve kredi kartımı çıkardım. | TED | لقد أردت المساعدة حقاً لذلك سحبت بطاقتي الإئتمانية |
| Silahı çıkardım kabzasıyla cama tıklatmaya başladım. | Open Subtitles | سحبت مسدسي.. وبدأت أطرق بمقبضه على الزجاج |
| Silahı çektin,öldürdün sonra da intihar süsü verdin. | Open Subtitles | انت سحبت الزناد , انت جهزت الابلة وبعد ذلك قتلتة و جعل الامر يبدو وكأنة انتحار |
| buna inanmayacaksınız park yerineki kameralardan birinde ne buldum | Open Subtitles | .أنت لن تصدق هذا سحبت هذه أحد كاميرات الأمن خارج مكان الوقوف. |
| Hisseleri çekersen bana 1.5 milyar dolarlık bir sorun çıkartacaksın. | Open Subtitles | إذا سحبت الأسهم، ستتسبب لي بمشكلة قدرها 1,5 مليار دولار |
| İngiltere Hükümeti, milis mahkûmlara ait tüm politik hakları geri aldı. | Open Subtitles | الحكومة البريطانية، سحبت الوضع السياسي لكل المساجين الذين قاموا بعمليات قتالية |
| Karım silahı çekip benim ateş ettiğimi iddia ediyor. | Open Subtitles | ادعت زوجتي أني سحبت البندقية واطلقت عليها |
| Yani eğer Dbpedia'dan Berlin hakkında veri çekerseniz diğer bütün şeyleri de çekmiş olursunuz. | TED | لذا إذا سحبت بيانات من دي بي بيديا عن برلين، ستخلص إلى سحب أشياء أخرى أيضاً. |
| Bayan Espinoza'nın dosyalarını çıkarttım. | Open Subtitles | وه، الآن، سحبت الملفات على الآنسة. إسبينوسا. |
| - Olabilir mi? Geleceğinizi bildiğim için bazı kayıtlara baktım. | Open Subtitles | حسنا ، انظر ، لأنني كنت على علم سحبت بعض السجلات |
| Olduğun yerde kal yoksa sürücü belgeni iptal ederim. | Open Subtitles | ابقى هادئاً وإلا سحبت منك امتيازات الذهاب معي |
| Arabam çekildi, burnumun kanaması durmuyor ve kendimi iyi hissetmiyorum. | Open Subtitles | سيارتي سحبت وانفي لا يتوقف عن النزيف وانا لا اشعر بخير |
| Hayır, davayı geri çektiğini söylemek için avukatım aradı da. | Open Subtitles | لا، تلقيت تواً اتصالاً من المحامي ويقول إنك سحبت الدعوى |