| Tamam, uzun şeritler halinde koparın ve altıgen biçiminde örün. | Open Subtitles | حسناً، إطوها على شكل شرائط طويلة وإجدلها على شكل سداسي. |
| altıgen kurşun kalem yapmanın çok daha kolay ve az masraflı olduğunda karar kıldılar ve bu standart hâlini aldı. | TED | ووجدوا أنّه أسهل وأقل تبذيرًا أن تصنع الأقلام على شكل سداسي الأضلاع، وهكذا أصبح هذا الشكل هو المعيار. |
| Evet, bir keresinde altıgen bile olmuştu ama son anda ikizler saf dışı kaldı. | Open Subtitles | نعم , لقد قاربت أحد المرات أن أكون في سداسي ..في آخر لحظة , التوأمان خرجوا , لذا |
| Badem likörlü 6 katlı altıgen pasta, 20 misafir için üzeri mavi çiçekli ve fiyonklu şekerlemelerle... | Open Subtitles | شكل سداسي كعكة بنكهة اللوز مغطاة بالسكر الأزرق علي شكل ورد وأقواس من الفوندان |
| Hepsi altı köşeli ve simetriktir. | Open Subtitles | تملك جميعها تناظر سداسي |
| Vampir küllerinin mikrobik açıdan altıgen olduğunu görebilirsin. | Open Subtitles | يمكنكم رؤية أن رماد مصاصي الدماء سداسي الشكل مايكروسكوبيا |
| altıgen. O her zaman altıgen... | Open Subtitles | بشكل سداسي دائما ما تسير بشكل سداسي |
| O altıgen şeklinde bir tılsım. | Open Subtitles | كانت تميمة بشكل سداسي. |
| altıgen içinde altı üçgen. | Open Subtitles | ست مثلثات تشكل سداسي |
| altıgen şeklinde. | Open Subtitles | سداسي الشكل |
| altıgen. | Open Subtitles | سداسي الشكل |
| Hepsi altı köşeli ve simetriktir. | Open Subtitles | تملك جميعها تناظر سداسي |