| - serbest bırakıldığınızdan beri kontrollü maddelerden birini kullandınız mı? | Open Subtitles | هل إستخدمتَ أي مواد خاضعة منذُ إطلاق سراحك ؟ كلا |
| Dünyaya geldiğimizde seni serbest bırakacağım bu direk cennete gitmeni sağlayacak. | Open Subtitles | عندما نعود إلى الأرض سوف أطلق سراحك و سوف تعبر للسماء |
| Senin şartlı tahliye olabileceğini öğrendiğinden beri, annen çok daha iyi hissediyor. | Open Subtitles | ان صحة أمك تتحسن منذ أن عرفت أنه من الممكن اطلاق سراحك |
| Senin tekrar birini öldürmeyeceğinden emin olana dek gitmene izin vermeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | قال إنّه لن يطلق سراحك إلّا أن يوقن أنّك لن تقتل مجددًا. |
| Kontrol etmek isteyen diğerlerinin aksine seni özgür bırakmak istiyorum. | Open Subtitles | على خلاف من يسعون للسيطرة عليك أنا أود إطلاق سراحك |
| - Sen de serbest kalırdın. - Seninle evlenmemin karşılığı bu mu? | Open Subtitles | سأطلق سراحك أيضا أهذا ما سأحصل عليه بعد زواجى منك ؟ |
| Sen ve çocukların derhal serbest bırakılmazsa, kocan buraya saldırmak üzere yola çıkacak. | Open Subtitles | اذا لم يطلق سراحك و الاطفال فورا فسيتجه زوجك ضدنا هنا |
| İşbirliği yaparsanız kısa zamanda serbest kalırsınız. | Open Subtitles | إذا تمكنت من إحضار إثباتات قانونية سنطلق سراحك |
| şartlı tahliye memurun yine nerede olduğunu bilmediği için az önce beni aradı. | Open Subtitles | الضابط المسؤول عن اطلاق سراحك اتصل للتو لأنه لم يعلم أين كنت مجددا. |
| Hayır, işler yolunda giderse tahliye olana kadar kalıcı şekilde devam edebilir. | Open Subtitles | لا , اذاالامر استمر بشكلاً جيد ستكونين دائمة إلى لحظة اطلاق سراحك |
| Şimdi ofisimden siktir ol git şartlı tahliye memuruna rapor ver. | Open Subtitles | و الأن اخرج من مكتبي و أذهب الى شرطي اطلاق سراحك. |
| Sana emri kimin verdiğini söyle, ben de gitmene izin vereyim. | Open Subtitles | أخبرنا من أعطاك هذه الأوامر، وسأطلق سراحك |
| Fakat itiraf edersen, özür diler ve başkalarını da dahil edersen özgür olacaksın. | TED | ولكن إن اعترفت واعتذرت وغيرها من مقاييس حسن الأخلاق، سوف يطلق سراحك. |
| şartlı tahliyeni herhangi bir şekilde ihlal edersen kodese geri dönersin, anladın mı? | Open Subtitles | لاتتصلين بي, سألقيك في السجن تنتهكين شروط إطلاق سراحك بأي شكل من الأشكال ستعودين إلى السجن, هل تفهمينني؟ |
| Seni taburcu edeceklerinden emin değilim Walter. | Open Subtitles | لستُ متأكداً من أنهم سيطلقون سراحك يا والتر |
| Şiddet karşıtı konuşma yaparsan, vali seni bırakacak. | Open Subtitles | الحاكم وافق على اطلاق سراحك اذا طالبت الناس بعدم العنف |
| Seni bıraktılar! Bırakacaklarını biliyordum! | Open Subtitles | لقد أطلقوا سراحك كنت متأكدة من أنهم سيفعلون |
| Jefferson, şimdi çıkıyorsun. Kamyonet geldi. | Open Subtitles | جيفرسون, سيطلقون سراحك الان الحافلة ستتحرك |
| Hadi üstünden geçelim. Dediklerini tekrarla, sonra gidebilirsin. | Open Subtitles | دعنا ننتهي من الأمر، كرر ما قلت لنطلق سراحك |
| Bu yüzden şartlı tahliyenizde sıkı gözetim altında olmanız gerekiyor. | Open Subtitles | لذا أطلاق سراحك المشروط وضعك علي قائمة الإشراف المكثف. |
| Kido seni yalnızca kız arkadaşını hala bulmak istediği için bıraktı. | Open Subtitles | ذلك المدعو (كيدو) أطلق سراحك لأنه مازال يريد العثور عن حبيبتك |