| beşiği teslim ettiler mi? Onu sen taşımalısın. | Open Subtitles | سرير الطفل موجودٌ هنا، دعنا نضعه مع بعض. |
| Ne zaman şu beşiği ayarlayacaksın? | Open Subtitles | متي ستقوم بـإحضـــار سرير الطفل ؟ |
| beşiği şuraya koyarız. | Open Subtitles | حسنًا، سرير الطفل يمكن أن يوضع هنا |
| Kimberly Mitchell'a beşik göstermekle meşgul olmadığımda müttefiklerimizi ve Kongre'yi bir araya getirmem daha kolay oluyor. | Open Subtitles | وإقناع الكونغرس حين لا أكون مشغولاً باختيار سرير الطفل برفقة كيمبرلي ميتشيل |
| Bazı kadınlar beşik alır. Bazıları çocuk odasını boyar. | Open Subtitles | بعض النساء أشتروا سرير الطفل بعضهن طلى غرفة الأطفال |
| İnternetten bir şey almış... bebeğin beşiğinin üstüne asmak için hareketli bir oyuncak... hareketli kızböcekleri. | Open Subtitles | كانت طلبته بالانترنت شيء متحرك من اليعاسيب يوضع على سرير الطفل. |
| Walter Lee, yeni bir paravan alır onu da bebek beşiğinin etrafına koyarız. | Open Subtitles | ويستطيع (والتر لي) أن يضع بعض الستائر في غرفتكما حول سرير الطفل |
| İşte beşiği boyuyoruz. | Open Subtitles | وها نحن ندهن سرير الطفل |
| Hayatım, beşiği arka odaya taşı. | Open Subtitles | أنقلِ سرير الطفل إلى الغرفة الخلفية{\pos(192,240)}. |
| Jody, Bayan Wong'a beşiği taşımasında yardım edebilir misin? | Open Subtitles | جودي)، أيمكنك مساعدة) السيدة (وونج) مع سرير الطفل أنتِ تتصرفين بجنون |
| Bu beşiği istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد هذا سرير الطفل. |
| Orası dardı. beşik için bile yer yoktu. | Open Subtitles | الشقة الآخرى كانت رديئة، لا مكان لوضّع سرير الطفل |
| beşik ahırın içindeydi. | Open Subtitles | سرير الطفل قمت بحفظه في الحظيرة |