| Sanırım ben deliriyorum Dennis. Senin mutlu bir evliliğin mi var? | Open Subtitles | أشعر أني سأجن دينيس هل أنت سعيد في الزواج |
| Ben mutlu bir olanım. Gerçekten. Çok açık bir ifade: | Open Subtitles | بالواقع، لا أوافقهم ذلك، أنا سابق سعيد في الحقيقة |
| Babam da bekâr, annemiz de bekâr. Babanın iki çocuğu ve mutlu bir evliliği var. | Open Subtitles | أبي أعزب وأمي عزباء أما أبوك فهو سعيد في زواجه ولديه طفلان |
| Daha ciddi bir sıkıntı yaratmadığı için memnunum aslında. | Open Subtitles | أنا سعيد في الواقع بأنها لم تفعل شيئاً أكثر جدية |
| Gelecekte sana iyi şanslar. Kapınıza gelen fırsatı tepmeyin. | Open Subtitles | حظ سعيد في مستقبلك لا تدع الباب يضرب قرينك في الوحي وأنت خارج |
| Terfi etmek falan istemiyorum. Bulunduğum yerden mutluyum. | Open Subtitles | أنا لا أرغب في ترقية أنا سعيد في موقعي الحالي |
| - Anlaşılır bir ifade alma konusunda Tanrı yardımcınız olsun. | Open Subtitles | حظ سعيد في الحصول على شيء واضح منه |
| Bununla işin bittiğinde seni bekleyen mutlu bir ocak başın mı var? | Open Subtitles | سيكون لديك منزل سعيد في إنتظارك حينما تنتهي من هذا الأمر؟ |
| mutlu bir ilişkisi olan bir erkek böyle bir kızı en fazla 14-15 defa keser. | Open Subtitles | ان كان الشاب سعيد في علاقة فإنه سيتفحص الفتاة 14 أو 15 مرة على أقصى تقدير |
| Babam da bekâr, annemiz de bekâr. Babanın iki çocuğu ve mutlu bir evliliği var. | Open Subtitles | أبي أعزب وأمي عزباء أما أبوك فهو سعيد في زواجه ولديه طفلان |
| Aynaya bakıp kendi kendine... "Ricky Martin iki çocuklu ve mutlu bir evliliğe sahip." | Open Subtitles | يجب أن تنظري لنفسك في المرآة وتقولي أن ريكي مارتن سعيد في زواجه |
| Washington'da çok mutlu bir gündü. | Open Subtitles | أوه إنه كان يوم سعيد في واشنطن |
| Gerçekten mutlu bir zengine hiç rastlamadım. | Open Subtitles | لم أعبر من شخص ثري سعيد في الأصل |
| Ben mutlu bir evli adamım. | Open Subtitles | أنا رجل متزوج و سعيد في حياتي |
| Annabelle'e mutlu bir evliliğimiz olduğunu ince bir şekilde hatırlatmanın nesi yanlış ? | Open Subtitles | ما المشكلة في تذكير (أنابيل) برقة أنك سعيد في زيجتك؟ |
| Ve mutlu bir evliliğin var. | Open Subtitles | هل أنت سعيد في زواجك؟ |
| Bende memnunum, Peter. Ama ben başka bir kültürü öğrenirken eğlenmişimdir. | Open Subtitles | بالتأكيد أنني سأشتاق لـ رينالدو ولكن أنا سعيد في النهاية أني أمريكي مرةً اخرى |
| Bu muhitte özellikle öyle görünürken ve kokarken bir taksi bulmada sana iyi şanslar. | Open Subtitles | حظ سعيد في العثور على سيارة في الجوار خاصة برائحتك ومظهرك هذا |
| mutluyum da ondan. Bugün zam aldım. | Open Subtitles | لأنني سعيد في الواقع لقد حصلت على علاوه اليوم |
| - Anlaşılır bir ifade alma konusunda Tanrı yardımcınız olsun. | Open Subtitles | حظ سعيد في الحصول على شيء واضح منه |