| Oturup, kaza geçirmeni benim çatım altında yaşarken, seyredecek değilim, şimdi bana söyle. | Open Subtitles | وأنا لن أجلس هنا وأدعك تذهب لأسفل هكذا لا إذا كنت تعيش تحت سقفى لذا أخبرنى الآن... |
| Benim çatım altında yaşadığın sürece, bana asla, "demek istedin galiba" deme. | Open Subtitles | ،مادمت حيا تحت سقفى لن تخبرنى ماذا اقصد |
| Artık benim çatım altında değilsin. | Open Subtitles | لن تنامى تحت سقفى |
| Zina ve fisk ü fücur. Şu anda ben sizinle konuşurken çatımın altında olan işte bu. | Open Subtitles | زنا و خطايا الجسد , ذلك ما يحدث تحت سقفى الآن بينما أتكلم معك |
| Şayet Tullius'la münasebetiniz geri dönülmez bir yola girerse bilin ki çatımın altında size her zaman yer vardır. | Open Subtitles | لو ان الوضع ضِد (توليوس) تحول إلىموقفبعيد... تعرفين دائماً بإمكانك المجيء أسفل سقفى. |
| Tavanımda sızma var. Sizin daireden geliyor. | Open Subtitles | . هناك تسرب فى سقفى إنه آت من شقتك |
| çatım! | Open Subtitles | سقفى |
| Benim çatım. | Open Subtitles | ! سقفى |
| Şayet Tullius'la münasebetiniz geri dönülmez bir yola girerse bilin ki çatımın altında size her zaman yer vardır. | Open Subtitles | لو ان الوضع ضِد (توليوس) تحول إلىموقفبعيد... تعرفين دائماً بإمكانك المجيء أسفل سقفى. |
| - Tavanımda sızma var ve- - Sizin daireden geliyor. | Open Subtitles | . هناك تسرب فى سقفى إنه آت من شقتك |