| Bu insanları ayırmana veya nedensiz şekilde silahlarını almana izin vermem. | Open Subtitles | ولن ادعك تفرق هذه المجموعة او تنزع سلاحهم بلا سبب |
| "Sonra onların silahlarını almayı başardım ve onları öldürdüm". | Open Subtitles | خلال الصراع تمكنت من نزع سلاحهم وقتلهم بنفسى |
| Bu silahı, davamıza daha çok güç katmak için paratoner olarak kullanacağız? | Open Subtitles | ماذا سنفعل؟ نستخدم سلاحهم هذا كوسيلة لجلب المزيد من المتحولين الى قضيتنا |
| Biri sizi kullanmaya çalıştığında, ana silahı korkudur. | Open Subtitles | عندما يحوّلك شخص ما إلى شخص مفيد فإن سلاحهم الرئيسي هو الخوف |
| Durumu izah edince silahları bırakmak için bir sakınca görmediler. | Open Subtitles | أترى إنهم لا يمانعون التخلى عن سلاحهم الآن بعد أن شرحت لهم |
| Ya da silahları! silahları, kurşunları, özel eşyaları. | Open Subtitles | أو فى سلاحهم النارى,بندقيتهم ورصاصهم,يميلون عادة الى النصائح الجوفاء, |
| Biraz tersine mühendislikle, silahlarını onlara karşı kullanabilmeyi başardık . | Open Subtitles | مع بعض التعديلات الهندسيه لقد فكرت فى أن أقلب سلاحهم ضدهم |
| Kimi 10.000 veya 20.000 kişiyi bulan kalabalıklar silahlarını bırakmış halde, başlarında komutanları... ..Alman hatlarına doğru ilerliyorlardı. | Open Subtitles | طوابير كثيره , بعضها يتألف من عشره و أحياناً عشرون ألف جندى قاموا ببساطه بألقاء سلاحهم و السير بدون حتى أن يؤمروا بهذا يتقدمهم ضباطهم إلى داخل الخطوط الألمانيه |
| Üç Rus ordusundaki askerlerin büyük çoğunluğu silahlarını bırakmaya zorlandı. | Open Subtitles | معظم الجنود المؤلفين للثلاثة جيوش ... الـروسـيـه التـى قـامـت بالـهـجـوم أجبروا على إلقاء سلاحهم... |
| Buna gerek yok. Ben silahlarını aldım. | Open Subtitles | لا ليس هناك حاجة لذلك أنا نزعت سلاحهم |
| Zobelle'i durdurursak, Mayalar silahlarını ve güçlerini kaybeder. | Open Subtitles | حينما نوقف " زوبيل " يفقد " ماينز " سلاحهم ويفقدون قوتهم |
| 1979 aranmış ve silahlarını geri istiyor. | Open Subtitles | إتصل عام 1979 وقالوا أنهم يريدون سلاحهم |
| İnşa ettikleri o büyük silahı tamamlarlarsa, bu savaşı kazanabiliriz. | Open Subtitles | لو أتموا سلاحهم الكبير هذا فلربما سنفوز بهذه الحرب |
| İnşa ettikleri o büyük silahı tamamlarlarsa, bu savaşı kazanabiliriz. | Open Subtitles | لو أتموا سلاحهم الكبير هذا فلربما سنفوز بهذه الحرب |
| İlk Düzen şu anda silahı yeniden yüklüyor. | Open Subtitles | النظام الاول يقومون بشحن سلاحهم الان مره اخرى |
| Amiral, silahı iki dakika içinde ateşleyecekler. | Open Subtitles | ادميرال ، سلاحهم سيطلق بعد دقيقتين |
| "Korku onların tek silahı. Özgür basın." | Open Subtitles | التخويف هو سلاحهم , الصحافه الحره |
| Ama yılanların da gizli bir silahı var. | Open Subtitles | لكن "الثعابين" لديهم سلاحهم السري. |
| Unutmayın, güneş gittiğinde, silahları ateş etmeye hazır olacak. | Open Subtitles | تذكروا عندما تختفي الشمس سلاحهم سيكون مشحونا بالكامل |
| - Filo için tehdit oluşturuyorlar. - silahları alındı. | Open Subtitles | انهم يمثلون تهديد علي الاسطول كله - لقد تم نزع سلاحهم - |
| Tek silahları var, ama baya kötü bir silah. | Open Subtitles | انه سلاحهم الوحيد ولكن خطير جدا |