|   Ben aslında Superman'in güçlerini emen kırmızı kriptoniti kastediyordum.   | Open Subtitles |    أنا أشير بالطبع إلى الكريبتونايت الأحمر التي تستنزف من سوبرمان سلطاته   | 
|   Ayrıca eğer bir gün güçlerini geri isterse diye iletişimde olmam lazım.   | Open Subtitles |    الزائد، تَعْرفُ، أنا يَجِبُ أَنْ أكُونَ على اتصال، في حالة يُريدُ أبداً ظهر سلطاته.   | 
|   Demek istediğim, güçlerini kontrol etmesini öğrenmeli.   | Open Subtitles |    أعني، يحتاج للتعلّم كيف يسيطر على سلطاته.   | 
|   Hitler, daha Hindenburg hayattayken, başkanlık makamının yetkilerini kısıtlamış ve kendisini "Führer", "Şansölye"ilan etmişti bile.   | Open Subtitles |    و بينما كان الرجل المسن يحتضر قام هتلر بأبطال سلطاته كرئيس البلاد ناصباً نفسه زعيماً و مستشارا أعلى رئيس للبلاد و للحكومه   | 
|   Grievous yok edildikten sonra acil durum yetkilerini bırakmazsa görevden alınması gerekir.   | Open Subtitles |    ان لم يتخلى عن سلطاته الطارئة بعد تدمير (غريفس) حينهايجبان يزالمنمنصبة.   | 
|   güçlerini olumlu bir yönde nasıl kullanacağını gösterseydin.   | Open Subtitles |    تبين له كيفية استخدام سلطاته بطريقة إيجابية.   | 
|   güçlerini kullanmayı öğrendiğinde.   | Open Subtitles |    عندما تعلّم أولا كيف يستعمل سلطاته.   | 
|   Neden sana karşı güçlerini kullanmadı?   | Open Subtitles |    الذي لَمْ يُستعملْ سلطاته عليك؟   | 
|   - Evet, Yorkin'in içinden geçerek ona hızcı kanından verdi ve güçlerini etkisiz hale getirdi.   | Open Subtitles |    نعم، وقال انه على مراحل دمه سبيدستر إلى Yorkin وتحييد سلطاته.   | 
|   - güçlerini mi?   | Open Subtitles |    - "سلطاته"؟   |