| Uzak atamız, çok daha kısa bir genoma sahipti ama sonra tarihin bir noktasında boyut olarak dört katına çıktı. | Open Subtitles | سلفنا القديم كان له جينوم أقصر بكثير و في لحظة ما من التاريخ تضاعف 4 مرات في الحجم |
| Bu mumya sadece mirasımızın bir parçası değil, aynı zamanda atamız. | Open Subtitles | هذه المومياء ليست فقط جزء من تراثنا. انها سلفنا. |
| Yani ortak atamız kesinlikle bunu yapamaz, bu türden bir akıl emaresi sergileyemezdi. | Open Subtitles | بالتأكيد أن سلفنا المُشترك لن يكون قادراً على عمل ذلك لن يُبدي نوع الذكاء ذلك. |
| Kabul etmek utanç verici olsa da atamız Naomasa'nın zamanından beri savaşçı cesaretiyle ünlü bu hanedanlıkta bile ortaya koyduğun bu çözüm çok ender görülmüştür. | Open Subtitles | أخجل من القول أنه بالرغم من أن هذا المنزل معروف بالشجاعة "منذ أيام سلفنا "نوماسا الأصرار الذى أظهرته نادراً ما نراه |
| atamız Fievel buraya geldiğinden beri pek çok şey değişti kesinlikle. | Open Subtitles | الأمور تغيرت بالتأكيد منذ سلفنا جاء Fievel هنا. |
| En çirkin ve en aptal atamız. | Open Subtitles | سلفنا الأغبى والأقبح |
| Majesteleri atamız tarafından ön görülen kehanet gerçekleşti. | Open Subtitles | ايُها المُعظم. هذا ما تنبأ بهِ سلفنا... |
| Ben bunu atamız Maui'ye benzetiyorum. | Open Subtitles | \u200fوهذا يشبه سلفنا "ماوي". |