| bu kız Köle eğiticisi gibi kıçım hiç bu kadar sıkı olmamıştı | Open Subtitles | اللهي... انها مثل سليف درايفر أعرف,مؤخرتي لم تكن ابدا مشدودة |
| Kuzeyde Bloc paramiliterleriyle çatışan Torus güvenlik güçlerinin hedefinde Büyük Köle Gölü Petrol Rafinerisi var. | Open Subtitles | في الشمال، تحارب قوات أمن توروس) قوات "الجبهة" شبه العسكرية) للسيطرة على مصفاة نفط (بحيرة (غرايت سليف. |
| Köle pop star yarışması gibi. | Open Subtitles | وكأنه "سليف آيدول" |
| Bir şekilde Takoma Park'ta Adnan Salif adına lüks arabalar satmayı başlamış. | Open Subtitles | وقد استطاع بطريقة ما أن ينتقل من بيع السيارات الفارهة في تاكوما بارك إلى العمل لدى عدنان سليف |
| Deli para kazanmış ve bunu Salif'in içeriden bir bilgi sızdırılarak yakalanmasından önceki altı ay içinde becermiş. | Open Subtitles | فكسب جبلاً من المال ولم يُسجن سوى لمدة 6 أشهر فقط عندما قُبض على سليف بتهمة المتاجرة غير القانونية في البورصة |
| Büyük Köle Gölü Petrol Rafinerisi için Bloc paramiliterleriyle. | Open Subtitles | مجموعات "الجبهة" شبه المسلحة... على مصفى نفط بحيرة (غرايت سليف). |