| Summerlin çok sıkı bir seçim yarışında ve hiç şüphesiz bu tür bir olayın kendisini yarışta ileriye taşıyacağını umuyor. | Open Subtitles | ان سمرلين في سياق من اجل اعادة انتخابها و لا شك فهي تأمل حدوث شيء كذلك سوف يساعد من موقفها |
| Yıllar geçti ama sanırım hala Summerlin'deki aynı şirkette. | Open Subtitles | لقد مرت سنوات لكنه غالبا ما زال في نفس الشركة في سمرلين |
| Anlaşılan, belediye başkanı Summerlin tarafından aylardır devam eden bir teknik takip yaptırılıyormuş. | Open Subtitles | و على مايبدو كان هناك نظام رقابة طويل اجرى بواسطة العمدة سمرلين |
| Summerlin bu olayla ne kadar ilgi çekerse, onun için o kadar iyi. | Open Subtitles | الاهتام الذي حصل ل سمرلين من هذا كان الافضل لها |
| Listo'nun cep telefonunu, Summerlin'deki bir tavan arasına kadar takip ettim. | Open Subtitles | تعقبتُ هاتف ليستو حتى الدور علوي في سمرلين |
| Adam evli. Summerlin'de yaşıyor. | Open Subtitles | (الرجل متزوج و يعيش في (سمرلين |