| Sıvıştığını Duydum da. Gideceğin yeri tahmin etmek zor olmadı. | Open Subtitles | سمعتُك وأنتَ تتسلّل خارجاً وخمّنتُ إلى أين كنتَ متجهاً |
| Diğer doktora bir film izleyeceğinizi söylediğinizi Duydum. | Open Subtitles | سمعتُك وأنتَ تقول لذلك الطبيب، أنّكَ ستذهب لرؤية فيلم |
| Biriyle fısıldaşarak konuştuğunu Duydum. Kim o? Tamam Dale. | Open Subtitles | لقد سمعتُك تهمس للرجل الآخر الذي كنتَ تتحدث معه ، من هو؟ |
| d AND I THOUGHT I SAW YOU OUT THERE CRYING. d d AND I THOUGHT I HEARD YOU CALL MY NAME. d | Open Subtitles | ♪ واعتقدتُ بأنني رأيتُك تبكي ♪ ♪ واعتقدتُ بأنني سمعتُك تنادي بإسمي ♪ |
| Hayır, söyleyebileceğini düşünmüyorum çünkü söylerken Duydum. | Open Subtitles | كلاّ، أعتقد أنّك لا تستطيع الغناء لأنّي قد سمعتُك تُغنّي. |
| - Okul otobüsünde konuşurken Duydum. | Open Subtitles | لقد سمعتُك تقولها بصوتٍ مرتفع في النقل العام |
| Seni biriyle konuşurken Duydum sanki. | Open Subtitles | أعتقد أنني سمعتُك تتحدث مع شخص ما |
| Az önce söylediklerini doğru mu Duydum? | Open Subtitles | زوجتك اللعينة ، هل سمعتُك جيداً ؟ |
| Evet anne, seni Duydum, tabii ki seni Duydum. | Open Subtitles | نعم أمي, سمعتُك.. بالطبع فعلت. |
| İğrenç hareminin önünde benimle dalga geçtiğini Duydum. | Open Subtitles | لقد سمعتُك وأنت تسخر مني أمام الفتيات |
| Bu sabah şerifle konuşmanı Duydum. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}حقًا؟ أمّي، لقد سمعتُك تخاطبين المأمور صباح اليوم. |
| Kapıyı yumruklamayı bırak artık, ilkinde Duydum zaten. | Open Subtitles | توقف عن طرق الباب، فقد سمعتُك اول مرة |
| Arkadaşınız Ellen'ın hasta olduğunu söylediğinizi Duydum. Midesi falan mı bozuk? | Open Subtitles | سمعتُك تقولين أنّ صديقتك (إيلين) مريضة، فهل كان معويّاً؟ |
| Düştüğünü Duydum. | Open Subtitles | سمعتُك تقع في البحر. |
| Bilgisayarlar onu asabileştirir. Dediğini Duydum Bayan Jones. | Open Subtitles | الحواسيب توترها - سمعتُك ذلك - |
| LIGHT UP THIS DARK d d AND I THOUGHT I SAW YOU OUT THERE CRYING. d d AND I THOUGHT I HEARD YOU CALL MY NAME. d | Open Subtitles | ♪ واعتقدتُ بأنني رأيتُك تبكي ♪ ♪ واعتقدتُ بأنني سمعتُك تنادي بإسمي ♪ |