"سمعت أنكِ" - Translation from Arabic to Turkish

• Duyduğuma göre
• olduğunu duydum
• diye duydum
• ettiğini duydum
• olduğunuzu duydum
• duyunca
• olduğunu duymuştum

Her neyse, Duyduğuma göre zamanın bolmuş ve yardımına ihtiyacımız olabilir.
بأية حال، سمعت أنكِ متفرغة بعض الشئ وقد نستفيد من مساعدتكِ

- ...Duyduğuma göre konuşmam gereken kişi senmişsin.
وقد سمعت أنكِ الشخص الذي يجب أن أتحدث معه إن أردت أن أجتاز هذا

Bu işte benim kadar iyi, becerikli ve heyecanlı olduğunu duydum.
سمعت أنكِ جيدة، وقادرة ومتحمسة لهذا العمل مثلي، إن لم يكن أكثر.

Hey, gelinliğini aldın diye duydum. Nasıl birşey, resimleri var mı?
سمعت أنكِ أحضرت فستان زفاف أمعك صور له؟

Geçen gün hastanede şüphelimizi ziyaret ettiğini duydum.
سمعت أنكِ زرتِ مشتبهنا اليوم التالي في المستشفى

Lise aşıkları olduğunuzu duydum.
سمعت أنكِ كنتِ ملكة جمال المدرسه الثانويه

Misafir odasında karyola hazırlatmıştım ama senin geldiğini duyunca onları otele gönderdim.
جهزت لهما غرفة الضيوف لكن عندما سمعت أنكِ قادمة، أرسلتهم إلى فندق

Geç bir giriş olduğunu duymuştum. Sen yeni kız olmalısın?
سمعت أنكِ أتيت متأخرة لذا فأنتِ الفتاة الجديدة ؟

- Ne? Duyduğuma göre Jake Taylor'la çıkıyormuşsun. Bu doğru mu?
لقد سمعت أنكِ تواعدين جايك تايلور هل هذا حقيقى ؟

Bu sezon oynayamazsanız, sponsorunuzu kaybedecekmişsiniz Duyduğuma göre.
سمعت أنكِ إن لم تحصلي على نتيجة جيدة هذا الموسم، ستفقدين مدعميكِ.

Bu arada Duyduğuma göre hâlâ erik likörü yapıyormuşsunuz?
صحيح، سمعت أنكِ لا تزالين تصنعين الأميشو

Orada değildim, ama Duyduğuma göre göz alıcıymışsın.
لم أكن هناك لكن سمعت أنكِ كنتِ باهرة

Duyduğuma göre iyi bir pilotmuşsun.
أعنى أننى قد سمعت أنكِ طيار بارع الآن

- Duyduğuma göre bir uçak kazasıyla çok ilgiliymişsin.
-حسناً سمعت أنكِ تعرفين بشأن تحطم الطائره

- New York'u kurtarıp kahraman olduğunu duydum.
مرحباً بعودتك سمعت أنكِ بطلةٌ نوعاً ما قمتي بإنقاذ نيويورك

Hem iyi, hem de kötü haberlerin olduğunu duydum.
لقد سمعت أنكِ لديكِ أخبار سيئة و أخبار أكثر سوءًا

Dün gece şehirde olduğunu duydum.
سمعت أنكِ كنتِ خارج البلدة ليلة أمس

Porselen bebek topluyorsun diye duydum.
سمعت أنكِ تجمعين الدمى الخزفية

İyi iş. -Bu gece baya ilginç bir performans sergilemişsin diye duydum.
عمل جيد سمعت أنكِ قدمت أداء مذهل

Anneme onu kendi kızıymışsın gibi büyüttüğü için teşekkür ettiğini duydum.
سمعت أنكِ شكرتها على تربيتها لكِ كـ طفلتها

Önceden, zor zamanların olduğunu duymuştum.
لقد سمعت أنكِ عانيتِ كثيراً قبل ذلك