"سمعت أن هذا" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğunu duydum
        
    • olduğunu duymuştum
        
    Buranın şehrin en iyi yeri olduğunu duydum. Elbette! Open Subtitles سمعت أن هذا المكان هو الأفضل في المدينة.
    Sonra çevredeki en güzel barmenin burada olduğunu duydum. Open Subtitles على كل حال ، سمعت أن هذا المكان الذي سأجد فيه أجمل نادل في الولاية
    Ne kadar heyecan verici. Ben iletişimi yardımcı olduğunu duydum. Open Subtitles هذا مثير، سمعت أن هذا يمكن حقاً أن يجعل الزوج منفتحين
    - Hayır buranın doğum günleri için iyi olduğunu duymuştum ve bir taşta iki kuş vursam iyi olur dedim. Open Subtitles كلا، سمعت أن هذا المكان مناسب لأعياد الميلاد، ففكرت ضرب عصفورين بحجر واحد
    ...ya da deri kıyafetler giyip birbirimizi bağlayabiliriz. Eğlenceli olduğunu duymuştum. Open Subtitles نعم، أو "ثقب أماكن حساسة" لقد سمعت أن هذا أمر مرح
    Buranın ekibimin, hiç soru sorulmadan birkaç gün ortadan kaybolması için mükemmel bir yer olduğunu duydum. Open Subtitles لقد سمعت أن هذا مكان مثالي للأختباءبضعةأيام.. لأجل فريقي دون أن يطرح أحد أيّ أسئلة.
    Ama gideceğimiz yerin güzel olduğunu duydum. Eski ve tarihiymiş. Open Subtitles سمعت أن هذا المكان جميل قديم وتاريخي
    ve bir şair neden Ahab'i arıyorsun buranın ejderha avlamak için anlaşma yapıldığı yer olduğunu duydum satıştan elde edilenin paylaşıldığını Open Subtitles لماذا انت هنا ولماذا تبحث عن أيهاب؟ لقد سمعت أن هذا هو المكان الذي به تعاقدات لصائدى التنانين يشاركونا فى نفس روح المغامره
    Krusty, doğumgünün olduğunu duydum ve sana Matzohbrei yapmak için annenin tarifini kullandım. Open Subtitles (كرستي) سمعت أن هذا يوم ميلادك ، لذا حصلت على وصفة أمك لوجبة الموتزبراي
    Bu seferkinin farklı olduğunu duydum. Open Subtitles سمعت أن هذا مختلف
    Filmin güzel olduğunu duydum. Open Subtitles لقد سمعت أن هذا فلم حلوو
    Orospu çocuğunun deli olduğunu duydum. Open Subtitles قد سمعت أن هذا الوغد مجنون
    Bazı hapislerde olduğunu duydum. Open Subtitles سمعت أن هذا يحدث في السجون
    Buradakinde sıçanlar olduğunu duydum da. Open Subtitles سمعت أن هذا له الفئران.
    Buranın güzel bir yer olduğunu duydum. Open Subtitles سمعت أن هذا مكان لطيف
    Baca gibi tüttürmeyi dene. Bunun faydası olduğunu duymuştum. Open Subtitles تدخنين كالمدخنة، سمعت أن هذا يساعد
    İyi bir kitap olduğunu duymuştum. Open Subtitles سمعت أن هذا الكتاب جيد
    Doğru, oranın çok gizli bir yer olduğunu duymuştum. Open Subtitles -صحيح، لقد سمعت أن هذا المركز متكتم جداً .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more