| Bir yerde buluşacağız, Miami ya da New Orleans olabilir. | Open Subtitles | سنتقابل في مكان ما، ميامي او نيواورليانز |
| Seninle ben burada buluşacağız dışarıda olan bitenden bihaber olarak. | Open Subtitles | أنا وأنت سنتقابل هنا بدون معرفة أى شئ خارجهذاالمكان. |
| Her Cumartesi sabahı kahve içmek için buluşuruz. Zamanla buluşmalar azalır tabii. | Open Subtitles | سنتقابل كلّ صباح سبتٍ في المقهى، أقل فأقل مع مرور الوقت بالطّبع. |
| Ama, ben uygun gördüğümde tekrar görüşeceğiz. | Open Subtitles | ابحث كما تشاء لكن سنتقابل مجدداً عندما أرى الوقت المناسب |
| Hayır, gelemem. Yapacak bir sürü işim var. Direk stüdyoda görüşürüz. | Open Subtitles | كلا، لا يُمكنني ذلك فورائي الكثير لأفعله سنتقابل جميعاً في الإستديو |
| Bu akşam günbatımında, vadinin diğer ucunda buluşalım. | Open Subtitles | الأخرون يحاولون تحريرهم سنتقابل عند الجانب البعيد من الوادى الليله عند الغروب |
| Aydan aya bir film için buluşuyoruz, genellikle akabinde münazara olur. | Open Subtitles | سنتقابل من أجل الفلم ثم يتبعهُ نقاش حول الفلم |
| Narim sizin hakkınızda doğru düşünüyordu. Belki ileride yine karşılaşacağız. | Open Subtitles | ناريم كان محقا بشأنك ربما في وقت ما سنتقابل مرة أخرى |
| Sadece benim belirlediğim zamanlarda buluşacağız. Asla beni arama. | Open Subtitles | نحن سنتقابل حينما أريد واقرر هذا,لا تتصل بى أبدا |
| Tamam o zaman, bu akşam haberler bittikten sonra buluşacağız. | Open Subtitles | حسناً ، سنتقابل بعد انتهاء نشرة الأخبار لهذه الليلة |
| Tamam o zaman, bu akşam haberler bittikten sonra buluşacağız. | Open Subtitles | حسناً ، سنتقابل بعد انتهاء نشرة الأخبار لهذه الليلة |
| Şimdi öğrendiğine göre, çok sık buluşuruz artık. | Open Subtitles | حسن، بما أنك تعلمين الآن، هل سنتقابل الآن كثيرا? |
| Ben kuzeyden başlarım. Black Swamp'taki misyonerlikte buluşuruz. | Open Subtitles | و سأبدأ أنا من الناحية الشماليه و سنتقابل فى المستنقع الأسود. |
| Marvin'le ben varış yerinde seninle buluşuruz. | Open Subtitles | إستخدمي جواز سفرك. سنتقابل في طريقك. فهمتي؟ |
| Bundan sonra sadece gizli olarak görüşeceğiz. | Open Subtitles | من الآن سنتقابل بسرية بعد رؤيتكم أنتم الإثنين |
| Belirli bir miktar konusunda anlaşmak için saat 6 gibi görüşeceğiz. Bu şekilde halletmek istiyorsanız, senin de orada olman gerekecek. | Open Subtitles | سنتقابل في السادسة لنتفق على الثمن أقترح أن تكوني هناك، إن كان هذا ماتريدين |
| Eğer o taşları yardımın olmadan bulursam tekrar görüşeceğiz. | Open Subtitles | وإن عثرت على تلك الأحجار بدون مساعدتك سنتقابل مرة أخرى |
| Çok yakında görüşürüz umarım. | Open Subtitles | حسناً، سنتقابل مرة أخري. ليس قريباً علي ما أعتقد. |
| - Sonra görüşürüz. | Open Subtitles | ـ حسناً، لا بأس بهذا ـ حسناً، سنتقابل لحين ذلك الموعد |
| Üç ay sonra, Viyana'da tekrar buluşalım. | Open Subtitles | سنتقابل ثانية في خلال ثلاثة شهور في فينا. |
| Oye, tayfanı topla, içki dükkânında buluşuyoruz. | Open Subtitles | استمع، اجمع جماعتك سنتقابل في متجر الكحول |
| Ve bir gün eminim tekrar karşılaşacağız. | Open Subtitles | ومتأكد سنتقابل في مكانٍ ما مجدداً أنت رهيب ، يازعيم |
| Çok rica ederim. Sonra görüşürüz. Eminim yine karşılaşırız. | Open Subtitles | أنت مرحب جداً أنا متأكد من اننا سنتقابل ثانية |
| Çin mahallesinde buluşacaktık fakat ortada görünmediler. | Open Subtitles | كنا سنتقابل فيما بعد فى تشاينا تاون لكنهم لم يظهروا |
| Perşembe güvenli evde buluşup görevin üstünden geçeceğiz. | Open Subtitles | سنتقابل في المنزل الآمن يوم الخميس للتحدث عن المهمة |
| Hoşça kalın Bay Wendice. Bir daha görüşeceğimizi sanmam. | Open Subtitles | . " إلى اللقاء سيد " وينديس لا أظننا سنتقابل مرة أخرى |
| Dracula konusunu ağırdan almalıyız, öyle mi? Tekrar karşılaşacağımızı | Open Subtitles | لذا يجب أن نتحري الحذر في التعامل مع دراكولا قال أننا سنتقابل مرة أخري |
| Tekrar görüşecek miyiz, Bay Umberto? | Open Subtitles | متى سنتقابل ثانية سيد أمبيرتو؟ |
| Akşama görüşelim mi? | Open Subtitles | أجل, سنتقابل في المساء, أليس كذلك ؟ |
| Ancak yemekten sonra toplantı salonunda toplanacağız. | Open Subtitles | بعد ساعة الغداء سنتقابل في قاعة العزف |