| Baba, sana verdiğimi okuma şansın oldu mu? | Open Subtitles | أبي، هل سنحت لك الفرصة لقراءة ما أعطيتك؟ |
| Dün konuştuklarımızı düşünme şansın oldu mu? | Open Subtitles | هل سنحت لك الفرصة للتفكير في ما تناقشنا بالأمس؟ |
| Ay çok kötü oldu. İlk fırsatta yarana bir baktır. | Open Subtitles | هذا سيىء، كان عليك مُشاهدة هذا عندما سنحت لك الفرصة. |
| Kötü hissetme. şansın varken bana bir sigara vermeliydin, dostum. | Open Subtitles | يجب أن تعطيني سيجارة عندما سنحت لك الفرصة يا صديقي |
| Yalnız kalmam lazım. Carlton, o dosyaya bakmaya fırsatın oldu mu? | Open Subtitles | أحتاج لأن أختلي بنفسي قليلاً كارلتون هل سنحت لك الفرصة للاطلاع على الملف ؟ |
| Bir fırsatını bulunca | Open Subtitles | وقتما سنحت لك الفرصة |
| Peki teklife göz gezdirme fırsatınız oldu mu? | Open Subtitles | هل سنحت لك الفرصة بالإطلاع على العرض؟ |
| Güle güle, Charlie. Yine Fırsat bulursan, biz buralarda olacağız. | Open Subtitles | الى اللقاء يا تشارلى ، اذا سنحت لك الفرصة للعودة ، سنكون هنا |
| Max, fırsatın varken neden o karıyı ısırmadın? | Open Subtitles | ماكس لماذا لم تعض هذه الفتاه عندما سنحت لك الفرصة |
| - Flaş belleğe bakma şansın oldu mu? | Open Subtitles | هل سنحت لك الفرصة لإلقاء نظرة على القرص المحمول؟ |
| Monet tablosundaki fırça kılı yoğunluk sonuçlarına bakma şansın oldu mu? | Open Subtitles | هل سنحت لك الفرصة لإلقاء النظر على نتائج الخطوط الكثيفة بلوحة " مونيه "؟ |
| Her fırsatta dayak istiyorsun sen zaten. | Open Subtitles | انت دائماُ تحاول الحصول على الضرب كلما سنحت لك الفرصة |
| Bunun yerine, ilk fırsatta 3 kişiye yardım et. | Open Subtitles | ..ولكن كلّما سنحت لك الفرصة ..ساعدي ثلاثة أشخاص |
| Şey, bilirsin, Ne ekersen onu biçersin. şansın varken doğru olanı yapmalıydın. | Open Subtitles | هذا نتيجة أفعالك، كان عليك أن تفعل الصواب عندما سنحت لك الفرصة |
| Watson, neden şansın varken onu öldürmedin? Yüce İsa, açıl benim için saklanmama izin ver Yüce İsa... | Open Subtitles | لماذا لم تقتله عندما سنحت لك الفرصة ؟ هيا اسرع |
| Dinle, basındakilerle konuşabilme fırsatın oldu mu hiç? | Open Subtitles | انصت, هل سنحت لك الفرصة بالتحدث مع أيٍ من الصحفيين ؟ |
| Sana verdiğim şeyleri okuma fırsatın oldu mu? | Open Subtitles | -إذن هل سنحت لك الفرصة لتقرأ المادة التي أعطيتك إياها؟ |
| Bir fırsatını bulunca | Open Subtitles | وقتما سنحت لك الفرصة |
| - Hikayelerimi okuma fırsatınız oldu mu? - Hikayen mi? | Open Subtitles | -هل سنحت لك الفرصة كي تقرأ قصصي؟ |
| Shipley ile konuşma fırsatınız oldu mu? | Open Subtitles | هل سنحت لك الفرصة للتحدث مع (شيبلي)؟ |
| Bunu kastetmedim. Bir Fırsat gördüğünde hemen atılıyorsun. | Open Subtitles | ليس هذا ما عنيته إن سنحت لك الفرصة فاغتنمها |
| fırsatın varken onu öldürseydin bunların hiçbiri olmazdı. | Open Subtitles | لو كنت قتلت هذا الشئ اللعين ، عندما سنحت لك الفرصة ما كان ليحدث شئ من هذا |