| Gelecek hafta onu ofiste görürü. Eminim bir şeyler ayarlarız. | Open Subtitles | حسناً أراه في المكتب الأسبوع المقبل أنا متأكدة أننا سنرتب لشيء ما |
| Senaryoyu yolla, toplantıyı ayarlarız. | Open Subtitles | أرسل إليّ السيناريو سنرتب موعد |
| Geri döndüğünde sana manzaralı bir yer ayarlarız. | Open Subtitles | عندما تعود سنرتب لك مكانا ذو مشهد جميل |
| Sonra gideceğimiz şehirlerde bir rakip takım ayarlayabiliriz. | Open Subtitles | سنقوم بجولة كاملة على البارات و الملاهي الليلية في كل أنحاء البلاد و بعدها سنرتب منافساً في كل مدينة |
| Anlıyorum. Olayları halletmen için bir şeyler ayarlayabiliriz. | Open Subtitles | حسناً، فهمت ذلك سنرتب أمورنا لتبقي على اتصال |
| Canını sıkma, biz herşeyi ayarlayacağız böylece sürekli manastırda kalabileceksin ve kendini perişan etmeden bizleri tatmin edebileceksin! | Open Subtitles | لا تقلق سنرتب كل شئ لكي تبقى في الدير دائما و ترضينا جميعا بدون أن تقتل نفسك |
| Bak şöyle yapacağız! Züppe Dan'le bir buluşma ayarlayacağız. | Open Subtitles | هاك ما سنقوم به؛ سنرتب معادا مع داندى دان |
| Ona birkaç bilet ayarlarız, sana ve eşine de. | Open Subtitles | سنرتب له بعض التذاكر انت إيضاً, و زوجنك |
| Ofisimi ara, ayarlarız biz. | Open Subtitles | اتصل بمكتبي و سنرتب للأمر |
| Başka bir zaman için görüşme ayarlarız. | Open Subtitles | سنرتب إجتماع لوقت لاحق |
| Sanırım iznini ayarlayabiliriz | Open Subtitles | سنرتب لك سبباً لغيابك |
| Bir çift ayakkabı ayarlayacağız, ben icabına bakacağım. | Open Subtitles | ، سنرتب أمر الأحذية . سأعتني بهذا الأمر |
| Sen ne zaman istersen, bunu ayarlayacağız. | Open Subtitles | متى ما تشاء سنرتب الأمر |
| Kamyon için başka bir depo ayarlayacağız. | Open Subtitles | سنرتب مهبط آخر للشاحنة |