| Bunu düzelteceğiz. Önce, seni düzeltmeliyiz. | Open Subtitles | إننا سنصلح الأمور و أولاً، سنقوم بتنظيفكِ |
| Bunun dibine inmeliyiz. Filmini düzelteceğiz, kardeşim. | Open Subtitles | حسناً سنغوص في أعماقها سنصلح فيلمك يا أخي |
| Bu durumdan biz de hoşnut değiliz, ama bunu düzelteceğiz. | Open Subtitles | لسنا سعداء بهذا أيضاً ولكننا سنصلح الأمر |
| Doğru. Şu iki bölümdeki barikatları tamir edelim. | Open Subtitles | هذا صحيح لذا سنصلح الحواجز عند هذين التقاطعين |
| Evet, bu konuyu çözeceğiz. | Open Subtitles | نعم , سنصلح ذلك |
| Bu işi halledeceğiz. Adamlarını alkışla. | Open Subtitles | نحن سنصلح هذا الأمر لنصفقلجماعتك. |
| Kötü şeyler olduğunu biliyorum ama yarın her şeyi yoluna koymaya başlıyoruz, tamam mı? | Open Subtitles | اعلم ان الامور كانت سيئة لكن ابتداء من الغذ سنصلح الامور, اتفقنا؟ |
| Olabildiğince çabuk buraya gel, bunu uygun şekilde hallederiz. | Open Subtitles | تعال إلى هنا بأقصى سرعة سنصلح الأمر بالطريقة الصحيحة |
| Biliyorum gittiğimiz için üzgünsün, ama bunu düzelteceğiz tamam mı? | Open Subtitles | أنا أعرف أنك غاضب بسبب أمر الرحيل ولكننا سنصلح هذا الأمر,حسنا؟ |
| Doktor, yaşayan, nefes alan bir adam, ...bu odaya göz gezdirdiğimde, tek bir şeyi biliyorum ki biz bunu düzelteceğiz. | Open Subtitles | الدكتور هو رجل حي يتنفس و بينما أنظر الى هذه الغرفة أعرف شيئا واحدا نحن متأكدون بأننا سنصلح ذلك |
| Geri döndüğünde bunların hepsini düzelteceğiz tamam mı? | Open Subtitles | حسنا، عندما نعود إلى هنا سنصلح كل ذلك، اتفقنا؟ |
| Derdine yanıp durduğun yeter. Bu sorunu derhâl düzelteceğiz. Doğru arabaya. | Open Subtitles | كفى أسى على نفسك، سنصلح هذا فوراً، اذهب إلي السيارة. |
| Sen de öyle. Ama merak etme. Yakında bunu düzelteceğiz. | Open Subtitles | و أنتَ كذلك و لا تقلق، سنصلح ذلك قريبا |
| İçin de kirlendi, dışın da. Şimdi bu durumu düzelteceğiz. | Open Subtitles | من الداخل إلى الخارج لكننا سنصلح ذلك |
| Buzdolabını da tamir ettirelim, böylece soğuk su içebiliriz. | Open Subtitles | سنصلح الثلاجة لكي نتمكن من شرب الماء المثلج. |
| Şunları için, Nazi arabasını geri vereceğiz, kendi arabamızı tamir ettirip Vegas' a döneceğiz David Copperfield' i göreceğiz! | Open Subtitles | لذا أشرب هذا، وبعد ذلك سَنَعُيدُ ألى النازيون سيارتهم. سنصلح هذه السيارة ثم سنرجعها لهم فى فيجاس لنرى دايفد كوبرفيلد |
| Bunu beraber çözeceğiz çünkü, Russel'ı sizin bebek yapmanız veya onlarla çıkmanız yüzünden kaybetmeyeceğim. | Open Subtitles | سنصلح هذا الأمر ، أنا لن أخسر (روسل) لأنكم فعلتم / واعدتم أطفال |
| Bu sorunu halledeceğiz. | Open Subtitles | سنصلح هذه المشكلة |
| Eğer onunla beş dakika geçirebilirsem işleri yoluna koyarım. | Open Subtitles | لو تمكنت من أن أحظى بخمس دقائق فقط, فأنا متأكد من أننا سنصلح الأمر, إنه القدر |
| Her şey yoluna girecek. hallederiz. | Open Subtitles | سيكون كل شيء بخير، سنصلح الأمر |
| Ama bunu da atlatacağız. | Open Subtitles | . لكننا سنصلح هذا . |
| Bunu düzeltebiliriz. Söz veryiroum. Başlaycağımız yeri biliyorum sanırım. | Open Subtitles | سنصلح الأمر أعدك أعتقد أني أعلم من أين أبدأ |
| Birkaç güne kalmaz vücudunu düzeltiriz. | Open Subtitles | لا تقلق يا (فراي), سنصلح جسدك خلال بضعة أيام |
| Eğer ondan özür dileyip durumu düzeltirsek daha iyi hissedeceğim. | Open Subtitles | إن أعتذرنا منه ، سنصلح الأمر وسأشعر بتحسن |