| Kendi özel kilidimizle, sadece sahte anahtara cevap vermek için tasarlanmış, ki onlara bunu vereceğiz. | Open Subtitles | والذي هو مصمم ليستجيب فقط للمفتاح المزيف الذي سنعطيهم إياه، بهذه الطريقة، فعندما يحاولون الدخول إليه |
| Bakın! Sonuç olarak, Bingo'dan aldığınız parayı onlara vereceğiz ve sorun çözülecek. | Open Subtitles | حسناً , سنعطيهم المال الذي اخذتموه من بينقو |
| İstediklerini vereceğiz. | Open Subtitles | سنعطيهم مايريدون ثم سنبتعد لنحطم قلويهم اللعينة |
| Aynasızları görür görmez, elimizde ne varsa veririz cesedi, her şeyi. | Open Subtitles | حالما نرى رجال الشرطة سنعطيهم كلّ شيء الجثة، المتعلّقات. |
| Önceden haber veririz. | Open Subtitles | حسناً , أقصد , مهلاً تعرف سنعطيهم الكثير من الاشعارات |
| Sonuçta onlara zor kazanılmış 600 bin dolar ve şirketinizin bir parçasını vereceğiz. | Open Subtitles | سنعطيهم 600,000 دولار من عرق جبيني وجزء من شركتكم |
| Sen ve ben Max onlara kahramanlarını geri vereceğiz. | Open Subtitles | أنت وأنا ماكس سنعطيهم ابطالهم من جديد |
| İlişkileri, elektronik güdülere çevirmenin sapıklık olduğuna dair bir ders vereceğiz. | Open Subtitles | نحن سنعطيهم درس... درس ينبعث عبر اشارات الكترونيه انه شذوذا |
| İhtiyaçları olan her şeyi vereceğiz. | Open Subtitles | سنعطيهم كل ماهو ضروري بالنسبه لهم |
| Onlara liderlerini devirmeleri için zaman vereceğiz. | Open Subtitles | سنعطيهم الوقت ليخلعوا قادتهم من داخلهم |
| İstedikleri neyse vereceğiz. | Open Subtitles | سنعطيهم ما يريدون |
| Biz de onlara Maske'yi vereceğiz. | Open Subtitles | ونحن سنعطيهم إياه |
| Biz de onlara Maske'yi vereceğiz. | Open Subtitles | نحن سنعطيهم القناع. |
| Onlara öyle bir savaş vereceğiz ki akılları almayacak. | Open Subtitles | سنعطيهم حرباً لن يصدقونها |
| Bıldırcının bedelini vereceğiz. | Open Subtitles | سنعطيهم ثمن السمان |
| Çünkü onlara istediklerini vereceğiz. | Open Subtitles | لأننا سنعطيهم ما يردون |
| Onlara istediklerini vereceğiz. | Open Subtitles | سنعطيهم الحرب اللعينة |
| Şu an elimizde yeterince yok, Paskalya sonrasında veririz de. | Open Subtitles | أخبريهم إننا سنعطيهم البيض بعد عيد الفصح، لأننا لا نملك كفاية منه الآن |
| İlk biz ateş edersek karşımıza orduyla gelme haklarını onlara veririz. | Open Subtitles | لو أطلقنا أولاً، سنعطيهم الحق ليأتون لنا بجيش |
| Sorun değil, Ted, bunu hayır cemiyetine veririz. | Open Subtitles | (لا بأس، (تد نحن فقط سنعطيهم للإحسان |