| Matematik o kadar ileri seviye bir şey değil. Ve gerçekten bir sudoku bulmacası çözmekten başka bir şey değil. | TED | المسائل الحسابية ليست معقدة جدًا، في الحقيقة ليس سوى شئ يشبه حل لعبة سودوكو. |
| Yani her şeyi denedim macera filmleri, bulmacalar, sudoku. | Open Subtitles | افلام حركة,لعبة الكلمات المتقاطعة,سودوكو. |
| sudoku oynarım, kıçımı kaşırım. E- postam olsa kontrol ederdim. | Open Subtitles | ألعب "سودوكو" وأحك مؤخرتي لو كان لدي بريد إلكتروني سأتفقده |
| Bunlar neredeyse sudoku tablolarına benziyordu. | TED | إنها تكاد تكون جداول سودوكو صغيرة. |
| Kimseyle sorun çıksın istemiyorum ama şuradaki adam günün büyük çoğunluğunu sudoku oynayarak ve diğeri ise popomu dikizleyerek geçiriyor. | Open Subtitles | لا اريد ان اتسبب لأحد بمشاكل, لكن ذلك الرجل يمضي اغلب اليوم بلعب الـ"سودوكو" والآخر لا يتوقف عن النظر الى اسفل ظهري |
| Güzel, öyleyse bu sudoku yarışması olsun. | Open Subtitles | عظيم. لنتحاداهم في مباراة سودوكو |
| Ki sudoku kendisini tamamlayabilsin. | Open Subtitles | ببساطة بحيث سودوكو يمكن إكمال نفسها. |
| Ben çok sudoku oynarım da. | Open Subtitles | ألعب قطعة سودوكو. |
| sudoku. En zor bölüm. Tamamlanma süresi 18 dakika. | Open Subtitles | "سودوكو"، المستوى معتدل الزمن 18 دقيقة |
| Ben sudoku'yu seviyorum. | Open Subtitles | ناه، أَحْبُّ ذلك سودوكو. |
| sudoku bulmacalarından farklı değil. | Open Subtitles | وهذه أشبه بأحجيات "سودوكو" الرقمية |
| Buldozer şoförü, sudoku çözmekle meşgul. | Open Subtitles | وسائق حفارة حل سودوكو. |
| Ellie bulmacalarda her zaman iyiydi bilirsin mantık bulmacaları, sudoku, kare bulmaca. | Open Subtitles | أجل لطالما كانت (إيلي) تحب الألغاز تعرفين مثل الألغاز المنطقيه , سودوكو , الكلمات المتقاطعه أنا أعني |
| İkimiz de sudoku'ya bayılırdık. | Open Subtitles | كلانا أحب كتاب الألغاز "سودوكو" |
| sudoku ve Kenken'i de... | Open Subtitles | و سودوكو و كانكان |
| sudoku çözmeye başladığım zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكرون رحلة سودوكو ؟ |
| Kendimi sabah 4'te kalkıp sudoku oynarken buluyordum. | Open Subtitles | (في الرابعة صباحاً ، أستيقظ لألعب (سودوكو |
| Bu yüzden sudoku çözmeye başladık. | Open Subtitles | لهذا بدأنا بلعب سودوكو |
| Kendimi sabah 4'te kalkıp sudoku oynarken buluyordum. | Open Subtitles | (في الرابعة صباحاً ، أستيقظ لألعب (سودوكو |
| Bak, sudoku. | Open Subtitles | هل ترى ؟ سودوكو |