| Onların gözünün içine bakarım ve "Babama bunları çektirmeyin | Open Subtitles | سوف أنظر إليهم فى أعينهم و أقول اوووه.. لا تجعلوا والدى يشعر بهذا |
| Peki. Bir bakarım. | Open Subtitles | حسناً ، سوف أنظر في الامر |
| İlana kendim bakarım. | Open Subtitles | سوف أنظر على الاوراق بنفسي |
| 4 ya da 5 kişi gönderin. Hepsine bakacağım. Mümkünse hemen lütfen. | Open Subtitles | أرسل لى أربعة أو خمسة و سوف أنظر فى أمرهم ، فوراً من فضلك |
| Yarın, zaferi kazandığımda locada sana bakacağım. | Open Subtitles | غداً عندما أحقق النصر، سوف أنظر إليك في المنصة |
| Pekâlâ, bu duruma uyandırma servisi olarak bakacağım. | Open Subtitles | حسناً سوف أنظر إلى هذا الأمر وكما إنه نداء للإستيقاظ |
| Tamam, bakarım. | Open Subtitles | أجل .. أجل ، سوف أنظر فيه |
| Hemen gerçekdünyaoscop'uma bakacağım ama tabii ki bilmiyorum! | Open Subtitles | سوف أنظر في منظاري للعالم بالطبع لا أعلم |
| Ve hayata olduğu kadar derin bakacağım. | Open Subtitles | وأنا سوف أنظر عميقاً إلى الحياة, على حقيقتها |
| Yani, inceleyip neler bulduğuma bakacağım. | Open Subtitles | أعني، ربّما أنني سوف أنظر للأمَر وأرى ما يُمكن أن أجده، |
| - Vaktim olduğunda bakacağım. | Open Subtitles | عندما تسنح الفرصة سوف أنظر في الأمر |
| Onlara yakından bakacağım. Gözlerinin dibine kadar geleceğim. | Open Subtitles | سوف أنظر عن قرب في أعينهم عن قرب حقاً. |
| O resimlere başka bir yönden bakacağım. | Open Subtitles | سوف أنظر إلى هذه الصور بطريقة أخرى. |
| İşe bu açıdan bakacağım. | Open Subtitles | لذا سوف أنظر الى الموضوع من هذا المنظور |