"سوف تتصل" - Translation from Arabic to Turkish

    • arayacaksın
        
    • arayacak
        
    • arar
        
    • arayıp
        
    • arayacağını
        
    • arayacaktır
        
    Ama senin hayatın beş santim sola kaydığında... beni arayacaksın. Open Subtitles ولكن عندما تبتعد حياتك 2 انش يسارا سوف تتصل بي
    O kovboyu arayacaksın ve artık kaçmaktan yorulduğunu, böyle yaşamak istemediğini söyleyeceksin. Open Subtitles سوف تتصل بذلك الرجل وتخبره أنك تعبت من الهرب وهذه ليست حياة
    İşe gitmesi gerekiyor ama teşekkür etmek için yarın sabah arayacak. Open Subtitles يجب عليها ان تذهب للعمل لكنها سوف تتصل بك صباحا لشكرك
    Beni arayacak. Open Subtitles ، التي تتولى هذا النوع من القضايا سوف تتصل بيّ
    Eve gönder. Bir şey hatırlarsa bizi arar. Open Subtitles أرسلها للمنزل , إذا تذكرت شيئاً سوف تتصل بنا
    Komisyoncunuzu arayıp, o berbat resim koleksiyonuna bir tablo eklemek istediğini söyleyecek. Open Subtitles أه, من فضلك سوف تتصل بوسيطك. وتقول أنك قد عثرت علي لوحة فنية قيمة. وأنك يجب أن تضيفها إلي مجموعتك الفنية الحمقاء.
    Virginia kedisi iyileşince beni arayacağını söyledi, tamam mı? Open Subtitles فرجينيا قالت لى انها سوف تتصل بمجرد ان تتحسن قطتها
    Ama Princesa yalnızca bir kız, hanımefendi. Annesini arayacaktır. Open Subtitles لكن الاميرة مجرد فتاة مدام سوف تتصل بأمها
    Başkanı arayacaksın, hemde çok acil öncelikle, Open Subtitles سوف تتصل بالرئيس, و عند بداية الشوط الاول,
    Federalleri arayacaksın ve onlara "Süper gizli operasyonunuzun başındaki kişiyle görüşmek istiyorum yoksa buradaki bir kaç kişiyi vuracağım" mı diyeceksin? Open Subtitles سوف تتصل بالحكومة وتقول دعني أتكلم عن المسؤول عن العمليات السرية لأنكم إذا لم تعطوني ياه سوف أقتل الناس؟
    Şimdi boştaki elinle ahbabın Amanda'yı arayacaksın ona buraya gelmesini söyleyeceksin. Open Subtitles الآن الآن بيدك المحرره سوف تتصل بصديقتك المفضله أماندا
    Sen onu arayacaksın, o da Tedavi Merkezi'ni arayacak. Open Subtitles اذا أتصلت بها ، سوف تتصل بـ المستشفى
    Onu arayacaksın, değil mi? Tabii ki onu arayacaksın. Open Subtitles سوف تتصل بها, صحيح ؟
    45 dakika içinde Berlin uçağına biniyorum, bu demektir ki 30 dakika içinde beni geri arayacaksın. Open Subtitles سوف اذهب خلال 45 دقيقة لـ(برلين)، مما يعني انك سوف تتصل بي خلال 30 دقيقة.
    Bu bir geri arama servisi. Bir kız seni arayacak. Open Subtitles هذه خدمة إعادة الأتصال بنت سوف تتصل بك لاحقاً
    Çıktığımız saniye polisi arayacak. Yeniden hapse dönemem. Open Subtitles بمجرد خروجنا من هنا سوف تتصل بالشرطة وأنا لا أريد دخول السجن مرة أخرى
    Beni arayacak ve ona çiçekler çukulatalar götürmemi isteyecek. Open Subtitles سوف تتصل ، سوف تريد ان اخضر لها الورود والشيكولاتة
    Bir kaç saat içinde seni arayacak ve sen de temsil etmemize izin vermesi için onu ikna edeceksin. Open Subtitles بعد بضع ساعات، سوف تتصل بكِ وسوف تقنعينها أن تسمح لنا بتمثيلها
    Sürekli arayacak veya çağrı bırakacak cevapları arıyacak. Open Subtitles إذن، هي سوف تتصل بإستمرار أو تمر بحثاً عن أجوبة، لذلك هناك فرصة كبيرة
    Bir saate kadar eşim endişelenmeye başlar, ve birini arar. Open Subtitles خلال ساعة وحين تبدأ زوجتي بالتساؤل عما حدث سوف تتصل بشخص ما
    Ama halletmezsem polisi arar. Open Subtitles ولكن إذا لم أتعامل معاها , سوف تتصل ب 911
    Bu akşam arayıp haber verecek. Zavallı. Open Subtitles سوف تتصل بي الليلة وتخبرني بالمستجدات فاشل
    - Onu sonra arayacağını söyle. Open Subtitles أغلق الهاتف. أخبره إنّك سوف تتصل بهِ لاحقاً.
    Muhtemelen FBI'ı falan arayacaktır. Open Subtitles سوف تتصل على الأرجح بالمباحث الفيدرالية أو شيء من هذا القبيل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more