| Deborah, eğer yaptığın şeyi yapmayı bırakmazsan... kocanı kaybedeceksin. | Open Subtitles | سوف تفقدين زوجك إذا لم تكفّى عما تفعلينه |
| Yoksa güvenini, kimlik duygunu ve en önemlisi akıl sağlını kaybedeceksin. | Open Subtitles | أو سوف تفقدين ثقتك بنَفْسِك سوف تشعرين بالهاوية والأهم من ذلك، عقلِكْ |
| Tebrikler. Sonunda onu kesinlikle kaybedeceksin. | Open Subtitles | مبروك, الليلة سوف تفقدين عذريتك |
| Eğer acele etmezsen sende aşkını kaybedeceksin. | Open Subtitles | و سوف تفقدين حبكِ إذا لم تُسرعي |
| Kendini o şeyin içinde kaybedeceksin. | Open Subtitles | سوف تفقدين نفسك في هذا |
| Düşün Katie restoranını, özel hayatını, normal bir hayat yaşama şansını kaybedeceksin. | Open Subtitles | فكّرى فى الأمر، يا (كيتى) سوف تفقدين مطعمكِ, خصوصيّتُكِ، وأيّة فرصة للحصول على حياة طبيعيّة |
| Ruhunu kaybedeceksin. | Open Subtitles | سوف تفقدين روحك |
| kaybedeceksin şunu. | Open Subtitles | سوف تفقدين ذلك |