| Eğer bunu yaparsak, geri dönüşü olmayacak, eski hayatınız sona erecek. | Open Subtitles | إذا فعلنا ذلك، فلا مجال للتراجع، فأن حياتك القديمة سوف تنتهي. |
| Eğer bu patlamalar ile ilgili teori doğruysa, o zaman traktör fırlatma günlerin bu akşam sona erecek demektir. | Open Subtitles | إذا كانت نظرية الإنفجار الشمسي صحيحة أذن أيام رميك للجرارات سوف تنتهي بحلول ليلة الغد |
| Batı buna karışmamalı. Burada başladı, burada bitecek. | Open Subtitles | لا يمكن للغرب أن يحل هذا لقد بدأت هنا و سوف تنتهي هنا |
| Tanrım, bu yoğunlukla şekerlerimiz bitecek. | Open Subtitles | , يا للهول , بهذا القدر سوف تنتهي من عندنا الحلوى |
| Ve sonra, er ya da geç, ilişkimiz biter. | Open Subtitles | وبعدها, عاجلاً أو آجلاً, سوف تنتهي علاقتنا. |
| Dünya'da bildiğimiz yaşam son bulacak. | Open Subtitles | والحياة كما نعرفها على الأرض سوف تنتهي |
| Yılın sonuna kadar evlenme teklifi etmezse ilişkimizin biteceğini söyleyeceğim. | Open Subtitles | أنه إذا لم يطلب الزواج مني قبل نهاية هذه السنة سوف تنتهي علاقتنا |
| Venüs geri döner dönmez karmaşa sona erecek ve yıldızlar huzura kavuşacak. | Open Subtitles | كلما أقتربت عودة الزهرة, الفوضى سوف تنتهي, ويحل السلام لجميع النجوم. |
| Senin hayatın buradaki şahane döşemede sona erecek. | Open Subtitles | أما حياتك سوف تنتهي هُنا، علىهذهالأرضيةالقذرة.. |
| İşim bittiğinde kişisel acıların da sona erecek. | Open Subtitles | عندما أنتهي، مُعاناتك الشخصية سوف تنتهي أيضاً |
| Burada, şu anda hikâyen sona erecek. | Open Subtitles | هنا والان هذا المكان الذي سوف تنتهي فيه قصتك |
| Yağmurlar geri dönüp nehir yükselecek ve kaya gözden kaybolduğunda bu ateşkes de sona erecek. | Open Subtitles | الأمطار سوف تعود والنهر سوف يمتلئ، وعندما هذه الصخرة تختفي، سوف تنتهي تلك الهدنة. |
| Senin hayatın 56 saniye sonra sona erecek 56 saniye. | Open Subtitles | حياتك سوف تنتهي بعد ستة وخمسين ثانية |
| daha çok kendini beğenmiş, kibirli ve kindar olmandan sen sadece başkalarının mutsuzluğu ile mutlu olabilirsin ama lise bitecek Mandi. | Open Subtitles | على الاغلب مثل العائض والممتعض انت تكونين سعيدة فقط عندما يكون الناس تعيسون ولاكن الثانوية سوف تنتهي ماندي |
| Teklifim on saniye içinde bitecek. | Open Subtitles | سوف تنتهي صلاحية هذا العرض بعد عشر ثوانٍ. |
| 2 hafta sonra buradaki işimiz bitecek ve diğerlerine katılacağız. | Open Subtitles | في خلال أسبوعين مهمتنا هنا سوف تنتهي و سوف ننضم مع الآخرين |
| Birinciliğe yerleşmedikçe, yolculuğu daha başlamadan bitecek. | Open Subtitles | إلا إذا حلى بالمركز الأول عندها رحلته سوف تنتهي قبل أن تبدأ |
| Plutopia karanlıktan önce biter ve zaman normale döner | Open Subtitles | المهم هو ان البلوتوبيا سوف تنتهي قبل الظلام وسوف تظهر وفي وقت محدد كل شئ سيعود الى طبيعته |
| Senin sırrını herkese anlatırım, ve tüm hayatın biter. | Open Subtitles | اذا سوف أقوم بإخبار الجميع عنك وحياتك سوف تنتهي |
| Şimdi, Tanrıların dünyası son bulacak. | Open Subtitles | مع هذا ، آلهة العالم الحالية سوف تنتهي. |
| Bu küçük macera, hepsinin olduğu gibi ön camda bir kara lekeyle son bulacak. | Open Subtitles | هاذه "المغامرة" الصغيره سوف تنتهي ككل النهايات مع لطخةٍ على الزجاج الأمامي |
| Bir haftada biteceğini söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت أنها سوف تنتهي في غضون الأسبوع. |