"سوف يدفعون" - Translation from Arabic to Turkish

    • öderler
        
    • ödeyecek
        
    • Ödeyecekler
        
    • ödeyeceklerini
        
    • ödeme yapacaklarını
        
    • ödüyorlar
        
    Benim için... büyük bir fidye öderler. Open Subtitles سوف يدفعون مكافأة كبيرة مكافأة كبيرة من أجلي
    Onu serbest bırak. Onu bırakırsan, Amerikalı bahriyeliler 100 dolar ödeyecek. Open Subtitles إتركوه.إن البحارة الأمريكيين سوف يدفعون 100 دولار لو أنكم تركتموه يذهب
    Benim uyarılarıma kulak vermeyenler... korkunç bir bedel Ödeyecekler. Open Subtitles هؤلاء الذين لا يهتمون بتحذيري سوف يدفعون ثمناً رهيباً
    Teddy, bize milyonlar ödeyeceklerini söylemiştin. Open Subtitles قلت إنهم سوف يدفعون لنا الملايين
    Windu'yu öldürürsek, Ayrılıkçıların iyi ödeme yapacaklarını söylemiştin. Open Subtitles لقد قلتي ان الانفصاليين سوف يدفعون جيدا اذا قتلنا ويندو
    Gördün mü? İnsanlar mor balın kavanozuna 2 dolar ödüyorlar. İyi misin? Open Subtitles الناس سوف يدفعون دولارين لجرة من العسل البنفسجي
    Büyük kahverengi gözler, titreyen dudaklar onlara hayatımızın nasıl karardığını anlattığımda inan bana, öderler. Open Subtitles حالما أخبرهم أن حياتنا تتدمّر صدقني ، سوف يدفعون
    Tazminatı ne zaman öderler? Open Subtitles متى سوف يدفعون التعويضات؟
    Günün birinde şansı tükenecek ve binlerce masum insan bunun bedelini ödeyecek. Open Subtitles وفي يوماً ما عندما ينفذ حظه، الآلاف من الأبرياء سوف يدفعون الثمن.
    Sözlerimi bir tarafa yaz, bir gün bir şekilde o köpekle yeşil kıyafetli adam bunun bedelini ödeyecek. Open Subtitles بمناسبة كلامي الآن، يوما ما أو بطريقة أخرى ذلك الكلب وهذا البشري سوف يدفعون الثمن
    Ek olarak, daha az ödeyecek. Open Subtitles الامر لك سوف يدفعون رسوماً اقل بتلك الطريقة
    Tapınaklar, camiler, kiliseler, onlar, her şeyi Ödeyecekler. Open Subtitles المعابد ، المساجد ، والكنائس سوف يدفعون كل شيء
    Sana katılıyorum sevgilim bunu elbet Ödeyecekler. Open Subtitles أنا معك يا صديقتي، أجل سوف يدفعون الثمن
    Ödeyecekler! Open Subtitles سوف يدفعون الثمن
    şu uzun uzatma kablolarından biriyle yatağımda uzanıyordum. Winnipeg’deki bütün kuru temizleyicileri arayıp elbise askıları için bana ne kadar para ödeyeceklerini öğrenmeye çalışıyordum. TED وكنت مستلقيا في غرفتي مع هذه القضبان الحديدية وكنت اتصل بجميع محال الغسيل في " واينبينج " لاسئلهم كم سوف يدفعون لاجل علّاقات المعاطف هذه
    Rich Schweikart fakülte harç borcumu bile ödeyeceklerini söyledi. Open Subtitles لقد قال (ريتش شواكارت) أنهم سوف يدفعون تكاليف دراستي.
    Gerçekten sana ödeme yapacaklarını mı düşündün? Open Subtitles هل كنت تعتقد حقّا أنهم سوف يدفعون لكَ ؟
    Burada aldığının neredeyse iki katını ödüyorlar. Open Subtitles سوف يدفعون ضعف ما تحصلين عليه هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more