"سيئون في" - Translation from Arabic to Turkish

    • kötü
        
    Bütün Asyalıların kötü şoför olduğunu farz etmek de ırkçılık, ...ama öyleler. Open Subtitles من العنصرية إفتراض أن كل الآسيويين سيئون في القيادة لكن هذا صحيح
    Bütün Asyalıların kötü şoför olduğunu farz etmek de ırkçılık, ...ama öyleler. Open Subtitles من العنصرية إفتراض أن كل الآسيويين سيئون في القيادة لكن هذا صحيح
    Bunu kullanmakta neden bu kadar kötü olduğumuzu açıklıyor, diğer taraftan neden bir an önce daha iyi hale gelmemiz gerektiğini açıklıyor. TED هذا يشرح لماذا نحن سيئون في إستخدامها، لكنها أيضاً تشرح لماذا من المهم للغاية أن نصبح جيدين، بسرعة.
    Onlara kötü bakmış falan değiliz. Open Subtitles هذا لا يعني أننا سيئون ! في تربية الحيوانات الأليفة
    Jim'in anne ve babası da pinponda kötü olan iki kuzen miydi? Open Subtitles هل كان أقارب أباء " جيم " الأوائل أيضاً سيئون في لعب تنس الطاولة ؟
    Vahşi hayatta kötü baba diye bir şey yok, evlat. Open Subtitles ليس هنالك آباء سيئون في البرية ، يابني
    -, Gül Hills kötü insanlar vardır - onları atmak için bir plastik torba ihtiyacınız var? Open Subtitles -هناك أشخاص سيئون في روز هيلز ، أتحتاج حقيبة بلاستيكية لترميها بهم؟
    Evet, kötü adamlar her yerde ama. Open Subtitles نعم، هناك أناس سيئون في كل مكان.
    Evet, kötü adamlar her yerde ama. Open Subtitles نعم، هناك أناس سيئون في كل مكان.
    - Bu dünyada kötü insanlar var. Open Subtitles حسنا هنالك أشخاص سيئون في هذا العالم,
    Dünyada kötü insanlar var. Open Subtitles هناك أشخاص سيئون في هذا العالم
    Ama sonunda, dedi ki, "Bunu sadece ben değil, herkes almalı, çünkü insanlar çok kötü sürücüler." TED لكن في النهاية، قال، " لست أنا فقط من يجب أن يمتلكها، ولكن كل الناس يجب أن يملكوها،والسبب هو أن الجميع سيئون في السياقة."
    Orada kötü insanlar var. Open Subtitles هناك ناس سيئون في الخارج
    kötü adamlar evde değillerdi. Open Subtitles هناك أشخاص سيئون في المنزل
    Amerikalılar bazı şeylerde kötü, alüminyum diyemiyorlar ve yardımımız olmadan hiç bir şey kazanamıyorlar ancak izlemesi oldukça zevkli, ümitsiz sporlar yapmakta oldukça iyiler. Open Subtitles الأمريكان سيئون في بعض الأشياء، مثلاً لا يستطيعون نطق "ألمنيوم" ولا يستطيعون الظفر بحربٍ دون عوننا، لكنهم يُحسنون جيداً في جعل رياضاتٍ مملة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more