| Onu birkaç saat burada tutacaklar. Sonra başkente götüreceğiz. | Open Subtitles | سيبقونه هنا لبضع ساعات ثمّ سسننقله إلى العاصمة |
| Narkotik birimi soruşturmasını tamamlayana kadar gözaltında tutacaklar. | Open Subtitles | سيبقونه في الحجز حتي تنتهي فرقة المخدرات من التحقيق |
| Fidye olduğunu düşündükleri sürece onu hayatta tutacaklar. | Open Subtitles | سيبقونه حياً طالما يظنون أن هناك فدية ضمن اللعبة |
| Chili's'teki kadin 10.30'a kadar yerimizi tutacaklarini soyledi. | Open Subtitles | قالت السيدة في مطعم "تشيليز" إنهم سيبقونه مفتوحاً حتى الساعة 10: 30 من أجلنا. |
| 5 yildir orada olmasina karsin, ona yardim ediyor olduklarindan emin degilim, veya onu orada ne kadar daha tutacaklarini düsündüklerinden. | Open Subtitles | خلال الخمس سنوات التي قضاها هناك، فإنّيلستُمُتيّقنةمّا إنّ كانوايساعدوانه.. أم أنّهم يختبرون وسعهم لرؤية كم سيبقونه من الزمن عندهم! |
| Onu bir gece tutacaklar ama iyileşecek. | Open Subtitles | ... نعم, هم سيبقونه هذه الليلة لكنه سيكون بخير |
| - Merhaba. - Merhaba. Bir gece orada tutacaklar. | Open Subtitles | جون, مرحبا مرحبا, سيبقونه هذة الليلة |
| Eyalet Hüküm Bekleme Birimi'nde tutacaklar. | Open Subtitles | سيبقونه فى البلدة ، بإنتظار الحكم |
| Kim bilir onu orada ne kadar tutacaklar? | Open Subtitles | من يعلم كم من الوقت سيبقونه هناك ؟ |
| Onu beş yıl boyunca kilitli mi tutacaklar? | Open Subtitles | هل سيبقونه محبوساً لخمسة أعوام؟ |
| Onu bu gece burada tutacaklar. | Open Subtitles | سيبقونه طول الليل |
| Her neyse, yarına kadar onu orada tutacaklar. | Open Subtitles | - سيبقونه عندهم حتى الصباح |