| Baban büyükannenin yüzünü gördüğünde... kalbi kırılacak. | Open Subtitles | عندما يرى أبّاك النظرة على وجه الجدة... سيتحطم قلبه | 
| Ve eğer hayır derseniz 13 yaşındaki yeğenimin kalbi kırılacak. | Open Subtitles | . و إبنة شقيقتي سيتحطم قلبها إذا رفضت | 
| Bu gece kırılacak bir şey varsa o da senin kafatasın, göt herif! | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي سيتحطم الليلة هي جمجمتك أيها الأحمق! | 
| Ama Derek, senin minicik elin ona doğru uzanmış ve hızla vurmuş olmalı, öyle hızlı ki kırılacağını zannetmişler. | TED | لكن على الأرجح يا دِيرِيك أن يديك الصغيرتين أمسكتا بذلك البيانو وبدأت بالنقر عليه بشدة، بالنقر عليه بشدة حتى اعتقدوا بأنه سيتحطم. | 
| Kalbimin kırılacağını da biliyorum. | Open Subtitles | و اعلم بان قلبي سيتحطم ولكن ربما يستحق | 
| Üzgünüm. Bu dünya parçalara ayrılıp, alev alev yanacak. | Open Subtitles | آسف، لكن قُضي الأمر سيتحطم هذا العالم ويحترق | 
| Üzgünüm. Bu dünya parçalara ayrılıp, alev alev yanacak. | Open Subtitles | آسف، لكن قُضي الأمر سيتحطم هذا العالم ويحترق | 
| Diğer her çocuk Nole baba'nın olmadığını öğrenince yıkılır. | Open Subtitles | حسنا ، كل طفل اخر سيتحطم عندما يكتشف انه ليس هناك سانتا كلوز | 
| Öğrendiğinde kalbi kırılacak. | Open Subtitles | سيتحطم قلبه اذا عرف | 
| Kardeşinin ölmesi yüzünden kalbi kırılacak. | Open Subtitles | سيتحطم قلبه علي أخيه الميت | 
| Eninde sonunda kalbi kırılacak Jimmy'nin iyiliği için, şimdi kırmalıyız ki sonradan daha çok kırılmasın. | Open Subtitles | حسنا، قلبه سيتحطم في النهاية، لذا لمصلحة (جيمي)، ينبغي ان نجرحه الان، حتى لا يتأثر أكثر، لاحقاً. | 
| Sanırım kalbim kırılacak. | Open Subtitles | أعتقد أن قلبي سيتحطم | 
| Beth bu senin başına gelirse kalbim kırılacak. | Open Subtitles | بيث), إذا كان هذا سيحدث) لكِ فأن قلبي سيتحطم | 
| - Sen git. - kırılacak. | Open Subtitles | اذهبي أنت - سيتحطم - | 
| Evet! İlk hangi yanının kırılacağını merak ediyordum. | Open Subtitles | لقد كنتُ اتسائل مالذي سيتحطم أولاً | 
| Kalbimin kırılacağını da biliyorum. | Open Subtitles | و اعلم ان قلبي سيتحطم بالاخير | 
| En sevdiğim kişi tarafından kalbimin kırılacağını söyledi. | Open Subtitles | قالت أن قلبي سيتحطم -من أكثر الأشخاص الذين أحبهم . | 
| Ama gerçek ortaya çıkınca, rüyâsı parçalara ayrılır ve bu sâyede Samantha daha fazla tehlikeye girer. | Open Subtitles | لكن عندما ينزل الواقع سيتحطم حلمه و عندها ستكون سامانثا بخطر كبير | 
| "Ama bir gün, taş kırılıp parçalara ayrılırsa işte o gün, yaratıcılığın serbest kalır ve bütün ıstıraplarından kurtulursun." | Open Subtitles | وفي يوم ما سيتحطم الحجر الى اجزاء صغيرة | 
| Çalışmaları sergide yer almazsa Chloe yıkılır. | Open Subtitles | سيتحطم " كلوي " إن لم يكن عمله في المعرض |