| Bu çok berbat. Şimdi,öldükten sonra herkesin beni kör bir adam olarak hatırlayacak. | Open Subtitles | هذا سيء ، الآن الشيء الوحيد الذي سيتذكرني الناس به بعد أن أموت |
| İşte insanlar beni bu şekilde hatırlayacak... bir tüy... ve kendimi daima böyle göreceğim. | Open Subtitles | هذا ما سيتذكرني الناس به ريشة وهذا ما سأراه في نفسي |
| Ama bir şey alırsam ona her baktığında beni hatırlayacak. | Open Subtitles | نعم، لكن إذا اعطيته شيئا ففي كل مرة يراه فيها سيتذكرني |
| Hayır, beni hatırlar öfkesinin işi geciktirmesini istemiyorum. | Open Subtitles | كلا, سيتذكرني لا أريد أن يؤثّر غضبه على المسألة |
| Altı ya da yedi hafta önce gittiğim bir yerin gününü tam olarak kim hatırlar ki? | Open Subtitles | الآن, من سيتذكرني بحقِّ الجحيم أدخلُ لمكانٍ باليوم نفسه مُنذُ ستة أو سبعةِ أشهرٍ مضت؟ |
| Beni böyle hatırlayacaklar. | Open Subtitles | أربعون عاماً في هيئة الإصلاحات و هكذا سيتذكرني الناس |
| Eğer bu mesajı kendisine iletirseniz beni hatırlayacaktır. | Open Subtitles | لذاَ , لو استطعت فقط ان تعطيه رسالة , انه سيتذكرني |
| Ben öldükten çok sonra, insanlar beni burayla hatırlayacak. | Open Subtitles | ، لفترات طويلة بعدما أرحل ذلك ما سيتذكرني الناس به |
| Yani insanlar beni mi hatırlayacak yoksa heykeli mi? | Open Subtitles | هل سيتذكرني الناس أم يتذكروا التمثال ؟ |
| Şimdi herkes beni bu durumumla hatırlayacak. | Open Subtitles | ياإلهي , الآن الجميع سيتذكرني لهذا |
| Ve tarih beni hatırlayacak. | Open Subtitles | والتاريخ سيتذكرني |
| Artık herkes beni hatırlayacak. | Open Subtitles | خاصة وأن الكل سيتذكرني |
| Fakat o beni hatırlayacak. | Open Subtitles | على أي حال سيتذكرني |
| Bu adam da beni hatırlayacak. | Open Subtitles | هذا الرجل هنا سيتذكرني |
| Eminim beni hatırlar. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنهُ سيتذكرني |
| Torunlarım jet çantalarıyla uçarken beni böyle mi hatırlayacaklar? | Open Subtitles | أهذا ما سيتذكرني به أحفادي عندما يحلقون بجهاز طيران؟ |
| "Ve en sonunda beni hatırlayacaktır. " | Open Subtitles | و أخيرا سيتذكرني |
| Beni hatırlayacaktır. | Open Subtitles | أظنه سيتذكرني |