| Bizi sokağa atması ne kadar sürer? | Open Subtitles | كم سيتطلب الأمر كي تطرديننا خارجاً إلى الشارع؟ |
| İlerideki köylere ulaşmaları en fazla dört gün sürer. | Open Subtitles | سيتطلب الأمر أربعة أيام للوصول إلى قُرانا |
| Becerebilsem bile sana bir ekip göndermem saatler sürer. | Open Subtitles | سيتطلب الأمر ساعات قبل أن آتيك بفريق. لو كان بإمكاني ذلك أصلا. |
| Hava muhalefetinden korumak için kızların paketlemesi birkaç dakika alır. | Open Subtitles | سيتطلب الأمر بضعة دقائق لتقوم الفتيات بلفه لحمايته من الطقس |
| Hava muhalefetinden korumak için kızların paketlemesi birkaç dakika alır. | Open Subtitles | سيتطلب الأمر بضعة دقائق لتقوم الفتيات بلفه لحمايته من الطقس |
| Maalesef o kurşunu omuzunuzdan çıkarmak için biraz kazmamız gerekecek. | Open Subtitles | لسوء الحظ، سيتطلب الأمر إحداث شق لإخراج الرصاصة المستقرّة بكتفك. |
| Uyanmak için önce uyumak gerekir. | Open Subtitles | ثق في خبراتي. سيتطلب الأمر بعض الوقت، لكنك ستجتازها |
| Onları New York'a yollamaları uzun sürer tabii, senin FBI'ı arayıp onlara yardım etmediğin takdirde. | Open Subtitles | سيتطلب الأمر بعض الوقت لأخدها إلى نيويورك إلا إذا كنت تريد الإتصال بالمباحث و طلب المساعدة |
| Şimdi, raporunuzu bitirmek ne kadar sürer, ...bayan... | Open Subtitles | والآن, كم من الوقت سيتطلب الأمر لتنتهي من تقريرِكَ يا آنسة.. |
| Mahkemeden emri almak 48 saat sürer. | Open Subtitles | سيتطلب الأمر 48 ساعة للحصول على إذن من المحكمة |
| Birkaç gün sürer, ama dediğim gibi hala bir iki numaram var. | Open Subtitles | سيتطلب الأمر عدة أيام، لكن كما قلت لديّ طرقاً. |
| Hepsini geri almak aylar sürer. | Open Subtitles | سيتطلب الأمر أشهر لاستعادتها لقد اختفى كل شيء |
| Onarım işlemi sence ne kadar sürer? | Open Subtitles | أجل. كم من الوقت سيتطلب الأمر لتعود الشركة كما كانت؟ |
| Onlara cevap gönderirsek, ulaşması bize 200 ışık yılı daha alır. | Open Subtitles | إذا أرسلنا رد سيتطلب الأمر مئتي سنة أخرى للوصول إليهم |
| Eşyalarımı toplamam birkaç saatimi alır. | Open Subtitles | مم... . سيتطلب الأمر مني ساعتين لأجلب باقي حاجياتي |
| İki dakikanı alır Noah. Sadece iyi olduğunu bilmesine izin verin. | Open Subtitles | سيتطلب الأمر دقيقتين يا (نوا) أعلمها أنك بخير وحسب |
| - Bu biraz vakit alır.. | Open Subtitles | - سيتطلب الأمر وقتاً |
| Oraya ulaşmak için polis tarayıcısından ve pis yollardan geçmek gerekecek. | Open Subtitles | سيتطلب الأمر أكثر من ماسح شرطة وبعض الطرق الترابية لنصل هناك |
| Fakat harika çocuklar yetiştirmek için yardımınız gerekecek. | TED | لكن سيتطلب الأمر مساعتكم لجعل الأطفال رائعين. |
| Burayı temizlemek için çok fazla havai fişek gerekecek. | Open Subtitles | سيتطلب الأمر الكثير من المفجرات لتنظيف هذا المكان |
| Beni korkutmak için sözden daha fazla şey gerekir. | Open Subtitles | سيتطلب الأمر أكثر من الكلام لإخافتي اليوم |
| Bak, ne diyeceğim sana. Benim gibi birini cezbedip, elde etmek için havalı bir otelden fazlası gerekir. | Open Subtitles | سيتطلب الأمر أكثر من مجرد فندق فاخر ليدفعني للزواج |