| Bana bir kaç gün daha izin verin. Eminim konuşacak. | Open Subtitles | فقد أمهلني عدة أيام أخرى و أنا متأكد بأنه سيتكلم |
| konuşacak kişi sen değilsin, sadece partiyi planlıyorsun, hiçbiriniz de hiçbiriniz, bu kadının arkasına saklanmak yerine direkt benle konuşamadınız öyle mi? | Open Subtitles | ولستِ انت الشخص الذي سيتكلم انت فقط المخططه لهذا التدخل .. واحد منكم واحد منكم كان يجب ان يتجرأ .. ويتحدث معي |
| Okuldaki herkes benim hakkında konuşacak, | Open Subtitles | أعني, كل من في المدرسة سيتكلم عني, ويطلق علي الأحكام |
| Benimle konuşur. Ben "ABD'nin güvendiği adam" ım. | Open Subtitles | أعتقد انه سيتكلم معي انا رجل الأخبار الذي تثق به أمريكا |
| Polisler doktorla konuşur konuşmaz onu incitenin sen olduğu ortaya çıkacak. | Open Subtitles | في القريب سيتكلم الشرطي اليها وسيكون واضح انى آذيتها |
| Askerin konuşacağını söyledim ve işim bitti. | Open Subtitles | . قلت له الرجل الحربي سيتكلم وأنا انتهيت |
| Oturumu açıyorum. Babam konuşuyor. | Open Subtitles | . أفتتح الإجتماع بموجب هذا . الوالد سيتكلم |
| Üç tane silah suçu yükleniyor bu yüzden eğer bir şey biliyorsa, konuşacaktır. | Open Subtitles | تبين أن لديه ثلاث تهم أسلحة، لذا إذا يعرف أي شيء، سيتكلم. |
| Gidip Yahudi bilim adamlarından konuşacak, bana laf sokacak şu lanet işaretlere bakmak haricinde her şeyi yapacak. | Open Subtitles | سيتكلم عن العلماء اليهود, يهزأ بي, و أي شيء عدا النظر إلى هذه الأرقام الملعونة |
| Bu herif konuşacak mı yoksa orada oturup... .. kızının nasıl acı çektiğinden yakınarak ona yardım etmen için yalvarmaya devam mı edecek? | Open Subtitles | هل سيتكلم ؟ أو سيظل جالسا هكذا سيفكر فى كيفية معاناة أبنته |
| O yavşak sınırı yeterince geçti, bütün gece konuşacak. | Open Subtitles | الأحمق أستنشق جميع الكوكائين، سيتكلم طوال الليل. |
| Şimdi korunma hakkında konuşacak olan CDC'den iş arkadaşıma dönmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعطي الكلام لزميلي الذي سيتكلم عن المنع |
| konuşacak. Ve konuştuğunda umarım siz Narkotik gençleri bu yarımkürede neyin önemli olduğunu anlarsınız. | Open Subtitles | سيتكلم وعندما يقوم بذلك يجب عليكم يا عملاء وكاله المكافحه ان تعوا |
| Sanıyorsun ki o konuşacak, sen yine de bir şekilde bu işten paçayı sıyıracaksın. Öyle mi? | Open Subtitles | تعتقد بأنه سيتكلم وستتملص من المسألة، أليس كذلك؟ |
| Haftaya doktor, bununla ilgili bizimle etraflıca konuşacak. | Open Subtitles | سيتكلم معنا الاطباء عن الامر الاسبوع القادم |
| Adam kaçırmadan suçlanırsa, konuşur. | Open Subtitles | إذا تحاكم لهذا الإختطاف، هو سيتكلم. |
| Bacağına sıkarsam konuşur. | Open Subtitles | دعنى أطلق النار على ساقه , سيتكلم |
| Connelly konuşur. Hepsi konuşur. | Open Subtitles | كونلي سيتكلم ، كلهم يَتكلّمونَ |
| Sadece komutan ile konuşacağını söyledi. | Open Subtitles | انه يقول انه سيتكلم فقط مع القائد |
| Uzmanlar bir sorun olmadığını, hazır olunca konuşacağını söylüyorlar, o güne kadar... | Open Subtitles | يقول كل الإختصاصيون لا يوجد شيء معه وبأنه سيتكلم متى كان مستعد، لذا إلى ثم ... |
| Okuldaki herkes benim hakkımda konuşuyor. Yüzümü gösteremem. | Open Subtitles | كل شخص في المدرسة سيتكلم عني لا أستطيع رؤية وجهي |
| Şimdi kulaklıkta biri konuşuyor olacak. | Open Subtitles | حسناً, سيتكلم الآن شخص ما من خلال سماعتك, |
| Ve bugün dinleyeceğiniz tanık, onun adına konuşacaktır. | Open Subtitles | والشاهد الذي سنستمع ...اليه سيتكلم بشجاعه |