| Yeni ofislere geçene kadar bütçe kesintisi. Yeni yılda füme balık olacak. | Open Subtitles | نحن نتقشف في الميزانية لغاية الانتقال لكن سيتوفر بحلول العام الجديد |
| Sanırım yavrularımıza erişim imkanı olacak. | Open Subtitles | اظن انها حقاً سيتوفر لها الدخول في سُلالتنا |
| Büyük bir müşterimizi kaybettik o yüzden artık daha çok boş vaktim olacak. | Open Subtitles | لقد خسرنا لتونا عميلا مهما لذا سيتوفر لدي الكثير من الوقت |
| Bunu yaptığımda 15 dakikası olacak. | Open Subtitles | عندما أفعل هذا، سيتوفر لها 15 دقيقة |
| Çok zamanın olacak. | Open Subtitles | سيتوفر لك الكثير من الوقت. |
| - Asansör yakında olacak. | Open Subtitles | سيتوفر مصعد في وقت قريب |
| - Yemeğimiz olacak mı? | Open Subtitles | - هل سيتوفر لدينا طعام؟ |