| Tredwell, hanımı Bayan Waverly'den hiç hoşlanmadı ama efendisine çok sadık. | Open Subtitles | "تريدويل" لم يحب أبداً سيدته السيدة "وايفرلي" و لكن ولائه لسيده |
| Minibüste gördüklerin bir erkeğin kadınına gösterdiği doğal bir dışavurumdur. | Open Subtitles | ما رأيته داخل تلك الشاحنة كان تعبيراً طبيعياً لحب الرجل إلى سيدته. |
| Ve bir adamın kadınına nasıl davranması gerektiğini gösteriyor. | Open Subtitles | وكيف للرجل يجب ان يعامل سيدته |
| "Herhangi bir çırak, efendisinin izni olmaksızın işini bırakırsa bahsi geçen efendi, çırağı takip edebilir ve yakalayabilir. | Open Subtitles | "إذا غادر المتمهن العمل لدى سيده أو سيدته بدون موافقة فعلى السيد أن يلاحق ويأسر المتمهن |
| Söz konusu çırağın, tekrar efendisinin hizmetine verilmesi için görevlendirilmiş herhangi bir sulh hakimi huzuruna çıkarılması gerekmektedir." | Open Subtitles | و يحضره ليتم محاكمته أمام السلطات و التي من واجبها أن تلزم المتمهن بالعمل لدى سيده أو سيدته" |
| Hayatımın geri kalanında eşi mi olacağım? Hayır, hayır. | Open Subtitles | أبقي سيدته الخاصة بقية حياتي ؟ |
| Onun eşi mi olacaksın? | Open Subtitles | تصبحين سيدته ؟ |