| Size karşı her zaman saygılı olacağım efendim ve tüm içtenliğimle siz ve ailenize en iyi dileklermi sunuyorum. | Open Subtitles | على أن تكون فعالة على الفور سأكن لك دائما أقصى إحترام , سيدي و أتمنى لك و لعائلتك الأفضل |
| Sağolun. Bunun için gerçekten üzgünüm efendim ve sizi temin ederim ki bu olay bir daha olmayacak. | Open Subtitles | شكراً لك أنا متأسف جداً لهذا يا سيدي و أؤكد لك أنه لن يحدث ثانية |
| Bunu yaparsınız efendim ve ben siz park yerine ulaşmadan sizi tutuklatmak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | قم بهذا يا سيدي و سوف يتم إعتقالك قبل أن تصل إلى موقف السيارات |
| Cübbenizde Toz Var, Lordum. Ve Yanağınızda Ekin, | Open Subtitles | هناك بودرة على ثوبك , يا سيدي و بعض الشعر النابت الخشن على خدك |
| Dünya da olduğundan daha farklı bir yer lordum ve Downton Abbey de onunla değişmeli. | Open Subtitles | العالم مكان مختلف عمّا كان يا سيدي و(داونتن آبي) يجب أن يتغير معه |
| Yüksek bir konumdayız, efendim ve açılış hücumlarıyla hedeflerine ulaşmakta başarısız oldular. | Open Subtitles | نحن لدينا الأرض العالية ، سيدي و لقد فشلوا في تحقيق أهدافهم بعد تلك البداية التي شنّوها |
| Ve orada, efendim. Ve acme şirketi tam müşteri memnuniyetini garanti hatırlıyorum. Iyi, teşekkür ederim. | Open Subtitles | و ها أنت ذا يا سيدي و تذكر أن هدف الشركة الأول هو إرضاء العميل |
| Ve bugün, benim efendim ve koruyucum olarak Seni kalbime kabul ediyorum. | Open Subtitles | واليوم، يسوع،أنا أقبلك تدخل في قلبي كا سيدي و منقذي |
| Dedi ki, kıçınız çok güzelmiş efendim ve... | Open Subtitles | قالت إن لك مؤخرة رائعة يا سيدي و. . . |
| Papaz size efendim ve 3 size efendim. | Open Subtitles | ورقة الملك لك يا سيدي و ثلاث ورقات للك |
| Tamam efendim... teşekkür ederim efendim ve... | Open Subtitles | حسنا سيدي.. شكرا لك.. سيدي و.. |
| Çiftçiler, efendim ve yiyecek istedi | Open Subtitles | فلاحين يا سيدي و أرادوا طعاماً |
| Sizden uzaklaşmalıydım nazik efendim ve başınıza başka bela açmamalıyım. | Open Subtitles | سأترككم يا سيدي و لن أزعجكم بعد الآن |
| Burası benim mağazam, efendim ve bu meseleyi örtbas etmemin nedeni size olan saygım ve düşüncemden ötürüydü. | Open Subtitles | ... هذا متجري , سيدي و إن كنت قد تجنبت الخوض في هذا الأمر فذلك لمحاولتي الخرقاء لأظهر لك الاحترام و التقدير |
| Teşekkürler , efendim ...ve çıkarcı. | Open Subtitles | شكراً لك سيدي و حريص |
| Karar vermesi gerekecek efendim ve sanırım Easy Bölüğünden çok kişinin ölümüne sebep olacak. | Open Subtitles | يجب ان يتخذ قراراته, سيدي و... .. و سيتسبب في قتل العديد من الرجال في كتيبة "ايزي" |
| Kararlar vermek zorunda kalacak efendim ve bence Easy Grubu'ndan birçok kişiyi öldürtecek. | Open Subtitles | يجب ان يتخذ قراراته, سيدي و... .. و سيتسبب في قتل العديد من الرجال في كتيبة "ايزي" |
| evet efendim ve... | Open Subtitles | حاضر سيدي و يا (تاسك) عليك أن تجد (ماغنيتو) و أن توقفه |
| İyiyim lordum ve ziyaretiniz sebebiyle daha da iyiyim. | Open Subtitles | أنا كذلك سيدي و هذا من أجلك |