| Gerçek sebep, bir çocuğu sevmek için iyi bir sebep leydim. | Open Subtitles | السبب الحقيقي هو سبب وجيه لحب طفل، سيدّتي |
| Eğer sizin için uygunsa leydim. Okulda çalışan genç kadını tanıyorsunuz ya? | Open Subtitles | إذا كنتِ لا تمانعين، سيدّتي تعرفين المُعلمة الشابة؟ |
| Sen ne diyorsun Bates? Dul Hanım'ı telsiz radyoyla düşünemiyorum leydim. | Open Subtitles | لا يمكنني تخيل الكونتيسة الأرمله مع لاسلكي، سيدّتي |
| - Eminim çok iyi niyetlisiniz leydim. | Open Subtitles | هذا في صالحك، سيدّتي أنا واثقة |
| Öyle olduğunu ben de söyleyebilirim Leydi Hazretleri. | Open Subtitles | أنا أظن ذلك أيضاً، سيدّتي |
| Elbette leydim. | Open Subtitles | بالطبع لا، يا سيدّتي |
| Bay Barrow geçmişimle ilgili size bir şey söylemek istiyor leydim. | Open Subtitles | السيد( بارو) يريد أن يخبرك شيء عن حياتي الماضية سيدّتي |
| Evet, leydim. Belki de öyle olmalı. | Open Subtitles | ربما نعم، سيدّتي |
| Bakın kim gelmiş. Buyurun leydim. | Open Subtitles | أنظروا من جاء، تفضلي سيدّتي |
| - Onunla ilgilenmeniz çok iyi leydim. | Open Subtitles | إهتمامك بها أمر رائع، سيدّتي |
| Affedersiniz leydim. | Open Subtitles | أعني، أنا آسفة، سيدّتي |
| - Pekala leydim. | Open Subtitles | حسناً، سيدّتي |
| - Henüz vermedik, leydim. | Open Subtitles | ) ليس بعد، سيدّتي |
| Elbette, leydim. | Open Subtitles | حسناً، سيدّتي |
| - Pekala Leydi Hazretleri. | Open Subtitles | حسناً، سيدّتي |