| Şimdi sizin yapacağınız Bay Doyle, geri dönmek, arkada bıraktığımız vagondaki yolcuları alıp, | Open Subtitles | ما ستفعله سيد دويل هو أن تعود وتجمع كل الركاب من العربات التسعة الذين تركناهم |
| Bay Doyle, nişanlınızı bir dakikalığına ödünç alabilir miyim? | Open Subtitles | اعذرني ، سيد دويل هل يمكن أن أَستعير خطيبتك الساحرة للحظة ؟ |
| Bakın Bay Doyle. Yolculuğun ilk günü eşinizle küçük bir konuşma yapmıştık. | Open Subtitles | انظر يا سيد دويل, لقد قابلت انا زوجتك اول يوم قبل الرحلة النيلية |
| Bay Doyle, bu yolculukta eşinizin yanında değerli mücevher var mıydı? | Open Subtitles | قل يا سيد دويل, هل زوجتك معها جواهر قيًمة على المركب ؟ |
| Ama sonra planınızda çok kötü bir aksaklık oldu, değil mi Bay Doyle? | Open Subtitles | ولكن, الخطة سارت فى مسار خاطئ, اليس كذلك يا سيد دويل ؟ |
| Yanınızda bir mermi daha vardı ve onu sadece iki mermi ateşlendiği izlenimi vermek için kullandınız, öyle değil mi Bay Doyle? | Open Subtitles | وايضا كنت تحمل طلقة مسدس احتياطية لتبدو ان طلقتين فقط تم اطلاقهم اليس كذلك يا سيد دويل ؟ |
| Sanki her şeyi düşünmüş gibisiniz Bay Doyle. | Open Subtitles | يبدو انك فكرت فى كل شئ يا سيد دويل, الا امر واحد فقط |
| İdeal günah keçisini de buldum. Evet Bay Doyle, kesinlikle hazırız. | Open Subtitles | حتى أنني وجدت كبش فداء ممتاز. نعم سيد دويل. |
| Bay Doyle, bu sadece bir anlama geliyor. | Open Subtitles | سيد "دويل" , هذا يقود إلى أستنتاج واحد فقط |
| Bay Doyle, bu sadece bir anlama geliyor. | Open Subtitles | سيد "دويل" , هذا يقود إلى أستنتاج واحد فقط |
| Bay Doyle, Louise Bourget'i kimin öldürdüğünü biliyorum. | Open Subtitles | سيد دويل أنا أعرف من قتل لويز بورجيه |
| Sonra siz Bay Doyle? | Open Subtitles | وأنت يا سيد دويل, هناك شهود أقسموا |
| Haydi, haydi, Bay Doyle. | Open Subtitles | اطمئن يا سيد دويل الجلادون هنا |
| Her şey yolunda mı Jes? Doyle Energy iki milyar dolarlık kamu ihalesi aldı. Sakinim Bay Doyle! | Open Subtitles | كل شيء على ما يرام، جيس؟ أحاول أن أكون هادئاً سيد دويل! |
| Biraz ilerle Bay Doyle. | Open Subtitles | تحرك قليلا سيد دويل |
| Bay Doyle, bana size yardım etme görevi verildi. | Open Subtitles | سيد (دويل)، لقد كُلفتُ لأجل تقديم المُساعدة لك. |
| Doğrusunu isterseniz, tekrar görmek istemediğim tek kişi sizdiniz Bay Doyle. | Open Subtitles | يجب أن أقول يا سيد (دويل)، بأنك كنت الشخص الوحيد الذي لا أريد رؤيته مُجدداً. |
| - Günaydın, Bay Doyle. Eşiniz nasıl? | Open Subtitles | - صباح الخير سيد دويل, وكيف حال زوجتك |
| Merak etmeyin, Bay Doyle Yanında kalırım. | Open Subtitles | لاتقلق يا سيد دويل, سأظل معها |
| Doğru söylüyorum değil mi, Bay Doyle? | Open Subtitles | ألست على صواب يا سيد دويل ؟ |