| Peki ee seni buraya neden getirdiğimizi biliyor musun Bay Hale? | Open Subtitles | اذاً , هل تعرف لما أحضرناك إلى هنا سيد هيل ؟ | 
| -Diğer hatta seni arıyorlar. -Lütfen oturun, Bay Hale. Ben arkada olacağım. | Open Subtitles | هناك مكالمة لك من فضلك اجلس سيد هيل سوف اعود مباشرة ايرينا مورافسكا | 
| İrtibat adresinizi yazıp gitmekte özgürsünüz Bay Hale. | Open Subtitles | فقط سجل معلوماتك وستكون حراً في الذهاب سيد هيل | 
| Bay Hill, ellerinizi başınızın üstüne koymanız gerekiyor. | Open Subtitles | سيد هيل , سوف اطلب منك ان تضع يديك خلف ظهرك | 
| Sana gelecek yıl biraz mali yardım yapması konusunda Bay Hill ile konuştum. | Open Subtitles | (لقد تحدثت مع سيد (هيل لأحصل على مساعدات مالية من أجل العام القادم | 
| Bay Hill, sizdeki sicille iki, en fazla üç yıl ceza alırsınız. | Open Subtitles | مع سجل سوابقك المحدود سيد (هيل) عقوبتك القصوى هي سنتان أو ثلاث | 
| Otobüs firması için ne kadar zamandır çalışıyorsun Bay Hale? | Open Subtitles | لكم من المدة و أنت تعمل لشركة الحافلة سيد هيل ؟ | 
| Sizin kadar temiz olabilmek için ne kadar kirlenmem gerektiğini mi göstereceksiniz, Bay Hale? | Open Subtitles | كم يتوجب علي من القذارة لأصبح نقياَ مثلك سيد " هيل " ؟ | 
| Önemli olan sonuçtur Bay Hale. | Open Subtitles | النتائج ، سيد هيل ، هي الأهم. | 
| Bay Hale, bu çok sinir bozucu olmalı. | Open Subtitles | "لابد أنه محبط جداَ سيد " هيل | 
| Ne oldu, Bay Hale? | Open Subtitles | ما الموضوع سيد " هيل " ؟ | 
| Tam arkanızda Bay Hale. | Open Subtitles | (لك الحق في العوده سيد (هيل | 
| Lütfen, Bay Hale, efendim. | Open Subtitles | ارجوك سيد (هيل) ، سيدي ؟ | 
| Bay Hale? | Open Subtitles | (سيد (هيل | 
| Afedersiniz Bay Hill. | Open Subtitles | المعذرة سيد هيل | 
| Durun. Bay. Hill? | Open Subtitles | لحظة , سيد هيل ؟ | 
| Aman Tanrı'm! Bay Hill felç geçirip ölmüş mü? | Open Subtitles | يا إلهي سيد ( هيل ) تعرض لسكتـة دماغيـة و مات ؟ | 
| "Bay Hill her şeyini en sevdiği üç kuruma bıraktı: | Open Subtitles | : سيد ( هيل ) يترك كل ما يملكـه لمشاريعه الخيريـة المفضلـة الـ 3 | 
| Randy'le ben Bay Hill'in evine gittik. | Open Subtitles | ( لذا أنا و ( راندي ) توجهنـا نحو منزل سيد ( هيل | 
| Bay Hill'in avukatına ulaşabileceğimiz bir şeyler arayacağız böylece avukata bu derneklerin sahte olduklarını söyleyebiliriz. | Open Subtitles | ( علينا أن نجد فحسب شيئـاً يحمل اسم محامي سيد ( هيل حتى نستطيع أن نخبر المحامي أن هذه المشاريع الخيريـة مزيفـة | 
| Bay Hill gerçekten ölmemişti. | Open Subtitles | و هو سيد ( هيل ) الذي لم يكن ميتـاً بالفعل |