| Kongrede adilik ve zayıflık yüzünden önü kesilmiş işlerin yürümesini sağlarım. | Open Subtitles | أحافظ على سير الأمور في مجلس الشيوخ من التعقيدات النزقة والمضجرة |
| İşlerin nasıl olduğunu biliyorum, bedensel gücüm var, silahlarla aram iyi, çok çekici olduğum da cabası. | Open Subtitles | أعرف كيفية سير الأمور وأنا قادرة جسدياً.. وبارعة باستخدام الأسلحة عدا عن جاذبيتي المغوية |
| Jack Bauer. İşlerin pürüzsüz bir şekilde ilerlediğinden emin olmak istiyorlar. | Open Subtitles | هم فقط يريدون أن يتأكّدوا من سير الأمور جيداً |
| Yani, bu gerçek değil. İşler bu şekilde yürümez, değil mi? | Open Subtitles | أقصد , هذا ليس حقيقي هذه ليست سير الأمور , صحيح؟ |
| İşleri yürütmeyi öğrenmelisin. | Open Subtitles | يجب ان تتعلمي كيف تحافظين على سير الأمور |
| Burada işler artık böyle yürümüyor. | Open Subtitles | هذه ليست طريقة سير الأمور بيننا الآن |
| Ben aslında işlerin nasıl gidiyor diye aramıştım. | Open Subtitles | فى الواقع ، لقد اتصلت لأطمأن و حسب على كيفية سير الأمور ؟ |
| Burada işlerin nasıl gittiği hakkında hiç endişelenme çünkü her şey harika. | Open Subtitles | لا تقلقى ولو للحظة على كيفية سير الأمور هنا لأن كل شىء يمضى على ما يرام |
| İşlerin iyiye gideceğini düşünerek böyle davrandım. | Open Subtitles | أنا نوعاً ما أحببت طريقة سير الأمور قبل ذلك الوقت |
| Son zamanlarda işlerin gidişine bakarsak zehirli olduğum için tadını umursamıyorum. | Open Subtitles | .. حسبما أرى سير الأمور مؤخراً فلست قلقة من الطعم بقدر ما أنا قلقة من التسمّم |
| Pasifik Körfezi'nin önemini bilen işlerin nasıl yürüdüğünü bilen bir sınıf başkanı istiyorsanız o zaman oyunuzu Bailey'e verin. | Open Subtitles | حتى إذا كنت ترغب في رئيس يدرى كيفية سير الأمور هنا أذا رجاءا صوتوا لبايلى |
| Normal şartlar altında bu işlerin hangi noktaya gideceğini memnuniyetle beklerdim. | Open Subtitles | في ظلّ ظروف عاديّة، فإنّي سأحبّ طريقة سير الأمور. |
| Burada işlerin nasıl yürüdüğünü anladığınızdan emin olmak istiyoruz. | Open Subtitles | نودّ التأكّد بأنّك تفهم كيفيّة سير الأمور في هذه الأنحاء |
| İlerideki üste işler nasıl | Open Subtitles | ما هى كيفية سير الأمور فى القاعده الأمامية ؟ |
| Ya da gelecek hazirana. Bu işler nasıldır bilirsin. | Open Subtitles | أو الشهر القادم أنت تعرف كيفية سير الأمور هنا |
| İşler böyle. Berbat ama alıştım artık. | Open Subtitles | هذه طريقة سير الأمور إنّها مزرية، لكن عليّ التعوُّد عليها |
| Dünya'nın en hızlı adamından işleri yavaşlatmasını mı istiyorsun? | Open Subtitles | أتطلب من أسرع رجل حى أن يبطئ سير الأمور لكم؟ |
| Yönetim işleri güzelce hallediyor ki bu da güzel bir şey. | Open Subtitles | الإدراة تُبقي سير الأمور في سلاسة، وهذا أمر حسن. |
| İşler böyle yürümüyor. | Open Subtitles | ابداً حسنا . هذه ليست طريقة سير الأمور |
| İşler bu şekilde yürümüyor. Üzgünüm. | Open Subtitles | ليست هذه طريقة سير الأمور أنا أسف |