| - Onun ne yapacağını bilemezsin. - Ne, bana ateş mi eder yoksa? | Open Subtitles | ـ أنت لا تعلم ماذا سيحاول فعله ـ ماذا، هل سيطلق النار عليٌ؟ |
| Kıdemsiz Onbaşı, aynasının ona ateş etmek üzere olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | الجندي الأول يدعي أن مرآته كان سيطلق النار عليه |
| Şu elinde silah olan adam seni vuracak mı? | Open Subtitles | , و هذا الرجل ذو المسدس هل سيطلق النار عليك؟ |
| - Baba, lütfen, vuracak seni. - Sana hiçbir şey öğretemedim mi? | Open Subtitles | أبى، أرجوك، سيطلق النار عليك ألم أعلمك أي شيء ؟ |
| Sen delisin . Adam, vuracağını söyledi. Bebek gibi davranmayı bırak. | Open Subtitles | أنت مجنون، قال أنه سيطلق النار بكل تأكيد فلا يأخذك اللهو كثيرا |
| Teğmen Phoebe MacNamara tarafından on ikiye kadar aranmazsa bir rehineyi vuracağını söylüyor. | Open Subtitles | يقول اذا لم يتسلم مكالمة من الملازم فوبى مكانيمارا عند الظهر سيطلق النار على أحد الرهائن. |
| Kim vurur ki bu küçük sevimli köpeği? | Open Subtitles | من سيطلق النار على هذا الكلب الصغير اللطيف؟ |
| Dizlerinin üstündeyken vuracaktı seni. | Open Subtitles | لقد كان سيطلق النار عليك وأنت جاثٍ على ركبتيك. |
| - Ama bizi vurup öldürür. | Open Subtitles | لكنه سيطلق النار علينا |
| Eğer içeri girersek sağa sola ateş açacak. | Open Subtitles | إذا دخلنا الى هناك سيطلق النار في كل الاتجاهات |
| Tetiği çekersem ateş mi alır? - Evet. | Open Subtitles | انتظر , اذا ضغطت على الزناد سيطلق النار ؟ |
| En iyi ateş edebileceği binayı bulunca, saklanmak için de aynı yeri kullanıyor. | Open Subtitles | بمُجرّد أن يجد مبنىً سيطلق النار منه، فإنّه يُنصّبه كأفضل موقع للمُراقبة. |
| - Baba lütfen vuracak seni. - Sana birşey öğretemedim mi hiç? | Open Subtitles | أبى، أرجوك، سيطلق النار عليك ألم أعلمك أي شيء ؟ |
| Normal öğleden sonrasında, havuzda aerobik sınıfında olurdum, ...birinin beni vuracak olmasından korkmazdım. | Open Subtitles | في فترة ما بعد الظهر الطبيعية أنا أقوم بتمارين الآيروبيكس المائية من دون أن أخاف من أن أحدهم سيطلق النار علي |
| Bak şimdi şöyle yapacağız, ayağa kalkacağım ve beni vuracak. | Open Subtitles | إليك ما سنقوم بفعله سوف أنهض و هو سيطلق النار علي |
| Bu adam sana, seni bir daha görmesi halinde diz kapaklarından vuracağını ve seni bir sandığa koyup denizin dibine göndereceğini söylüyordu. | Open Subtitles | الرجل اخبرك انه اذا شاهدك مره اخرى سيطلق النار على ركبتيك ويضعك في صندوق ثم يغرقك في قاع الخليج |
| Hangimizi vuracağını bile bilmiyorsun. | Open Subtitles | انت لا تعرف حتى أي واحد منا سيطلق النار عليك |
| Şey gibi, şey gibi-- Birisinin seni vuracağını biliyorum ve uyarmak için bağıramıyorum bile: "Dikkat et ! | Open Subtitles | كأنني أعرف أن هناك أحدً سيطلق النار عليك وأنالاأستطيعأنأصرخ ... |
| Bizi vurur muydu yoksa sadece korkmuş muydu bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم إن كان سيطلق النار علينا أو أنه كان خائفا فقط |
| Beni vurur, sen de böylece arabama ve evime çökersin. | Open Subtitles | إذاً سيطلق النار علي, و يمكنك الحصول على منزلي و سيارتي |
| Kurşun geçirmez yelek giydiğimizi biliyor. Seni suratından vurur. | Open Subtitles | إنّه يعلم أنّنا نرتدي صدريّات واقية، سيطلق النار على الوجه. |
| Bizi de vuracaktı. Nefsi müdafaaydı. - Sen ne... | Open Subtitles | كان سيطلق النار علينا تالياً كان ذلك دفاعاَ عن النفس |
| Başka ne yapacağımı bilemedim. Seni vuracaktı. | Open Subtitles | لم أعرف ما أفعل، كان سيطلق النار عليك |
| - Ama bizi vurup öldürür. | Open Subtitles | لكنه سيطلق النار علينا |
| Sadece devriye atacağız. Kİmse kimseyi vurmayacak. | Open Subtitles | نحن فقط نقوم بعمل دورية لاحد سيطلق النار على احد |