| Tüm beklentileri aştıklarını bilerek güvenli bir şekilde ailelerine dönecekler. | Open Subtitles | سيعودون بسلام الى عوائلهم وهم يعلمون أنهم تجاوزوا كل التوقعات |
| Buradan çıktıklarında tamamen kendilerine, yani korkunç benliklerine dönecekler. | Open Subtitles | بمجرد خروجهم من هنا سيعودون لطبيعتهم المريعة |
| Allen, daha fazla uçakla gelecekler! Çapraz ateş altında kalacağız! | Open Subtitles | سيعودون مع طائرات أخرى قبل أن نستطيع العبور من النار |
| Diğer bazıları ise kazandıkları paralar ile uçakla dönecek. | Open Subtitles | و البعض الأخر سيعودون بالطائرة مع كل المال الذي سيربحوه |
| Dinle, birazdan geri dönerler. Bir şeyler yapmak zorundayız. | Open Subtitles | اسمع ، سيعودون عما قريب ، يجدر بنا أن نفعل شيئاً |
| Bir kaç gün içinde döneceklerini söylediler, ama birşeyler canlarını sıkmışa benziyordu. | Open Subtitles | قالوا أنهم سيعودون بعد أيام قليلة، لكن يبدو أن هناك ما يزعجهم. |
| - Yarim biraktiklari isi bitirmeye geliyorlar derim. | Open Subtitles | سيعودون لإنهاء المهمّة .التي فشلوا فيها قل ما يحلو لك. |
| Onlar kesinlikle geri dönecekler! | Open Subtitles | هم سيعودون بالتأكيد كاران وآرجان هل يعود؟ |
| Biraz şansımız varsa, Kübalılar geri dönecekler. | Open Subtitles | مع قليل من الحظ, الكوبيون سيعودون أدراجهم. |
| Sakinleş. Gece yarısı eski hallerine dönecekler. | Open Subtitles | إذاً انتظري حتى منتصف الليل و سيعودون لوحدهم |
| Kumadamlar kolayca korkutulabilir ama kısa süre sonra daha kalabalık gelecekler. | Open Subtitles | الناس بدأوا بسهولة لكنهم سيعودون قريبا وفى اعداد كبيرة |
| Bir dakika sonra bizim için içeri gelecekler. | Open Subtitles | سيعودون في أي لحظة الى هنا اما أن تتحدثي الي كي أساعدك |
| Şimdi onlar da çok korkuyor, hepsi geri dönecek. | Open Subtitles | والآن هم خائفون . سيعودون أدراجهم جميعاً |
| Bir çok insan hayal kırıklığıyla evlerine dönecek. | Open Subtitles | الكثير من الناس سيعودون لمنازلهم محبطين الليلة |
| Annen ve beni yemeğe götürecek olan adam hemen dönerler. | Open Subtitles | امك وذلك الرجل الذي ياتي لي بين الحين والاخر بالطعام سيعودون مباشرة |
| Hemen geri döneceklerini sen söylemiştin. Bu kadar konuşacak ya da üzerinde düşünecek ne var? | Open Subtitles | لقد قلت انهم سيعودون سريعا, ما الذى يؤخرهم, وفيم يتحدثون ؟ |
| Onun için geliyorlar, demek oluyor ki bizim için geliyorlar. | Open Subtitles | سيعودون لأجل الرفات، أيّ سيعودون لأجلنا. |
| Bir iki gün sürünecekler, tekrar düşünecekler sonra da bizim şartlarımıza uyacaklar. | Open Subtitles | سيمضون يوم أو اثنين في إعادة التقييم ثم سيعودون إلينا على شروطنا |
| Eğer buraya filtre alırsak, geri gelirler herhalde | Open Subtitles | إذا أحضرنا منقي للمياه هنا أظن أنهم سيعودون |
| Fessalar geri gelip bizi yiyecekler çünkü bizler bifteğiz. | Open Subtitles | الفوساسيون سيعودون و يأكلوننا بأفواههم لأن كلنا ستيك أنا ستيك، أنا، أنا، أنا، أنا |
| Gerçek olsa da olmasa da dostlarımız bu parayı almaya gelecek. | Open Subtitles | لكن لا علاقة لهذا بالموضوع, حقيقية أم لا أصدقاءنا سيعودون لأجله |
| "Onların heykellerini taşırsanız, döndüklerinde sığınaklarını bulamazlar." | Open Subtitles | عندما تقوم بازالة تماثيلهم , انهم سيعودون و يجدوا ملجئ مختفي |
| Şimdi onların geri döneceğini sana düşündüren şey nedir? | Open Subtitles | ما الذي يجعلك تعتقد أنهم سيعودون الآن؟ |
| Eee, daha birkaç saat buraya geleceklerini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا اعتقد انهم سيعودون الى هنا قبل ساعتان |
| - Sence o serseriler döner mi? | Open Subtitles | هل تعتقدي ان هوءلاء الرجل سيعودون ثانية ؟ |
| Yarın intikamla geri geleceklerdir ve onları çok uzun süre uzak tutamam. | Open Subtitles | سيعودون غداً كـ منتقمون وأستطيعُ ردعهم لمدةٍ طويلة |